1. | Kapak-İçindekiler Cover-Contents Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri DergisiSayfalar I - VI |
2. | Yönlendirilmiş ağlarda etki yayılımını eniyileme: Yeni formülasyonlar Optimizing influence propagation in directed networks: Novel formulations Gokhan Karakosedoi: 10.5505/pajes.2024.19940 Sayfalar 155 - 165 Bu makale, yeni formülasyonlar önererek karmaşık ağlardaki etkili düğümleri kısa zaman diliminde belirlemeyi amaçlamaktadır. Geleneksel merkeziyet ölçümleri, düğümleri bireysel merkeziyet değerlerine göre sıralamaktadır, bu da aynı anda birden fazla etkili düğümün belirlenmesinde yetersiz kalmaktadır. Güncel literatür bu kısıtlamaya çözüm olarak bir optimizasyon modeli sunmuştur, ancak bu modelin uzun süren çözüm döndürme süresi ve yüksek bellek kullanımı gibi bazı eksiklikleri vardır. Bu makalede, çözümleri elde etmede gereken süreyi azaltma ana amacıyla bu optimizasyon modeline alternatif olarak iki yeni formülasyon sunulmuştur. Hesaplamalı testler, mevcut modelin yaklaşık 5,000 düğümlü küçük bir ağ için 5 saatlik bir zaman dilimi içinde çözümü döndürmezken, önerilen formülasyonların 100,000'den fazla düğümlü büyük ağlar için bile en etkili düğümleri dakikalar içinde belirleyebildiğini göstermiştir. Önerilen modellerin üstünlüğü aslında mevcut modele kıyasla kısıtların ve değişkenlerin sayısının önemli ölçüde azaltılmasında yatmaktadır. Ek olarak, bu makale, önceki formülasyonlarda gözlenen örtüşen etki sorununu ele alan yeni bir alternatif formülasyon tanıtmaktadır. Hesaplamalı testler, bu modelin, ek hesaplama yüküne neden olmadan etki yayılımını ağ boyunca hızlandırmada öncekilerden daha üstün olduğunu, böylece bu alanda gelecekteki çalışmalar için daha iyi bir kıyaslama oluşturduğunu göstermiştir. |
3. | Kısmi gözlemlenebilir çok bileşenli sistemler için bakım politikalarının pekiştirmeli derin öğrenme yöntemleri ile belirlenmesi Determining maintenance policies for partially observable multi-component systems with deep reinforcement learning Oktay Karabagdoi: 10.5505/pajes.2024.33969 Sayfalar 166 - 179 Bu çalışmada, kısmi gözlemlenebilir çok bileşenli sistemler için bakım/onarım kararları incelenmiştir. Bu tip sistemler genellikle servis sağlayıcının uzakta olduğu koşullarda işletilmekte ve bileşenlerin aşınma seviyeleri genellikle sensörler yardımı ile tam olarak izlenememektedir. Rüzgâr türbinleri, bu tarz sistemlere birebir uyan bir örnek oluşturmaktadır. İlgili sistemlerde, servis sağlayıcı ne zaman bakım/onarım yapacağına, bakım kararı ile birlikte hangi parçaları bakım noktasına sevk edeceğine ve bakım noktasındaki incelemesinin ardından hangi sistem bileşenlerinin değiştirilmesi gerektiğine karar vermektedir. Çalışmamızda, bahsi geçen bu komplike karar problemi kısmi gözlemlenebilir Markov karar süreci olarak modellenmiş ve ilgili nümerik çözümler aktör kritik pekiştirmeli öğrenme yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Yaptığımız nümerik çalışmalar, pekiştirmeli öğrenme algoritması ile elde edilen çözümlerin pratikte ve literatürde yaygın olarak kullanılan sezgisel bakım/onarım politikalarına kıyasla daha iyi sonuçlar verdiğini göstermiştir. Bazı durumlarda, bu çözümlerin ortalamada %10-%15 düzeyinde bir iyileştirme sağladığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, düzeltici bakım maliyeti, acil sipariş maliyeti ve fazla yedek parçayı geri döndürme maliyeti arttıkça, pekiştirmeli öğrenme algoritması ile elde edilen çözümlerin diğer sezgisel politikalara kıyasla daha fazla avantaj sağladığı da belirlenmiştir. |
4. | Denizli ili için yenilenebilir enerji kaynaklarının çok kriterli karar verme yöntemleriyle değerlendirilmesi Evaluation of renewable energy sources for Denizli using multi-criteria decision-making methods Ozan Çaprazdoi: 10.5505/pajes.2024.15942 Sayfalar 180 - 198 Bu çalışmada, Denizli ilinde yenilenebilir enerji kaynaklarının önceliklerini belirlemek amacıyla çok kriterli karar verme yöntemleri kullanılmıştır. Türkiye genelinde yapılan çoğu yenilenebilir enerji kaynakları analizi ulusal düzeyde ya da daha geniş coğrafi bölgelere odaklanmıştır. Bu çalışmada ise, Denizli ilinin yenilenebilir enerji potansiyelinin değerlendirilmesi için detaylı bir analiz sunulması hedeflenmiş ve sonuçlar ilin coğrafi konumu, iklim özellikleri ve jeolojik yapısı göz önüne alarak yorumlanmıştır. Ekonomik, teknik, çevresel ve sosyo-politik kriterler ile yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi için hibrit AHP-ARAS ve SWARA-TOPSIS yöntemleri kullanılmıştır. Sonuç olarak, Denizli ili için en uygun yenilenebilir enerji kaynakları sırasıyla güneş, jeotermal, rüzgâr, biyokütle ve hidroelektrik olarak belirlenmiştir. Çalışma bölgedeki enerji yatırımlarında riskleri değerlendirmek için çeşitli duyarlılık analizleri ile desteklenmiştir. Bulguların Denizli’de sürdürülebilir enerji yönetimi için karar alma ve stratejik planlama süreçlerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. |
5. | Tarım gıda tedarik zinciri ağ tasarım problemi için çok amaçlı karma tamsayılı programlama modeli Multi-objective mixed integer programming model for agriculture food supply chain network design problem Bahtınur Akçay, Ceren Küçükoğlu, Bilge Bilgendoi: 10.5505/pajes.2024.72965 Sayfalar 199 - 211 Tarım-gıda tedarik zinciri, mahsulün ekilmesi ve yetiştirilmesi, mahsullerin olgunlaşmasından sonra hasat edilmesi ve son olarak da mahsulün talep noktalarına teslim edilmesi gibi birçok faaliyeti içermektedir. Bu yüzden tedarik zinciri ağ tasarımında planlamalar çok önemlidir. Alınan tarımsal ve endüstriyel kararlar planlamaları etkilemektedir. Tarımsal kararlar, üretim ve hasat sürecini endüstriyel kararlar ise talebe uygun ekim planlarını, hasat planlarını, depolama ve taşıma faaliyetlerini etkilemektedir. Bu makale kapsamında, Çukurova Bölgesi’nde Osmaniye’nin Kadirli İlçesi’ndeki tarım arazilerinde yetişen ürünlerden ana ürün olarak bilinen yer fıstığı, mısır ve buğday için hasat çizelgeleme problemi ele alınmış ve stratejik-taktiksel planlama modeli oluşturulmuştur. Oluşturulan modelde minimum maliyet amacını sağlayacak şekilde ekim, hasat, taşıma ve depolama kararlarını içeren kısıtlar göz önünde bulundurulmuştur. Ele alınan problem için karma tam sayılı programlama modeli önerilmiştir. Bunun yanında süreci etkileyen farklı durumlar için senaryo analizleri yapılarak maliyete etkileri araştırılmıştır. Makalede aynı zamanda elde edilecek hasat miktarının maksimum düzeyde tutulması amacı da dikkate alınarak problem iki amaç fonksiyonu için artırılmış epsilon kısıtı yöntemi kullanılmıştır. |
6. | Kritik görevlerin gözetimini yapan akıllı yer ve hava sistemlerinin tasarımı: örnek sistem orman yangını Design of smart ground and air systems that monitor critical missions: example system forest fire Hikmetcan Özcan, Enes Kesen, Suhap Şahindoi: 10.5505/pajes.2024.90167 Sayfalar 212 - 219 Bu çalışma, orman yangınlarıyla mücadele için literatürde sunulan çeşitli planlama stratejileri, haberleşme ağı sistemleri ve yangın söndürme teknolojilerini analiz ederken, bu sistemlerin gerçek dünya koşullarında sınanma ve değerlendirilme ihtiyacını ortaya koymaktadır. Bu kapsamda gerçekleştirilen literatür taraması sonucunda minimum gereklilikler tespit edilerek bir insansız hava aracı (İHA) tasarlanmış ve üretilmiştir. Tasarımın üç boyutlu katı modellemesi SOLIDWORKS ve CATIA programları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Orman yangınları gibi kritik görev süreçleri de dikkate alınarak İHA da bulunması gereken performans özellikleri; maksimum kalkış ağırlığı, menzil, uçuş süresi, seyir hızı, stall hızı, kanat açıklığı, uzunluk, iletişim mesafesi ve itki kullanılarak ANSYS analiz programında değerlendirilmiştir. İHA'nın inşası, bir lazer kesim makinesi ve tutkal kullanılarak, yapısal montaj yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. İHA'nın elektronik sistemleri için belirlenen gereklilikler doğrultusunda uçuş kontrol kartı ve güç kontrol kartının tasarımı yapılmış ve PCB üretimi gerçekleştirilmiştir. Alt elektronik birimler olarak ise uçuş kontrol birimi, görüntü işleme ve haberleşme birimi ve güç kontrol ve tahrik birimi entegre edilmiştir. Ayrıca İHA’nın sistem durum bilgisini gözlemlemek ve görevlendirmek için de bir yer kontrol istasyonu geliştirilmiştir. İHA’nın gerçek dünya koşullarında kritik görevlerdeki performansını değerlendirmek amacıyla bir orman yangını senaryosu için detaylı bir prosedür hazırlanmıştır. Senaryo sonucunda İHA tüm prosedürü tamamlamış ve kritik görevlerde başarılı olabileceğini kanıtlamıştır. |
7. | Farklı kavite konfigürasyonlarına sahip pasif mod kilitli diyot lazerlerin karşılaştırmalı teorik incelenmesi Comparative theoretical investigation of passively mode-locked diode lasers with different cavity configurations Rukiye Aksakal, Bülent Çakmakdoi: 10.5505/pajes.2024.78084 Sayfalar 220 - 224 Bu çalışmada, iki kazanç bölümü ve bir soğurucu bölümü olan 1550 nm AlGaInAs/InP pasif mod kilitli yarı iletken lazerlerin modelleme sonuçları, kazanç ve soğurma bölümlerinin farklı uzunluk ve konumlarına göre ilerleyen dalga denklemleri kullanılarak raporlanmaktadır. Üç bölümlü yarı iletken lazerlerin çıkış gücü, taşıyıcı sayısı ve darbe genişliğinin karşılaştırmalı sonuçları, farklı kavite uzunlukları kullanılarak elde edildi. Birinci kazanç bölümü daha uzun olan üç bölümlü lazerlerin, 920 mW'lık daha yüksek çıkış gücüne ve yaklaşık 1,57 ps'lik daha kısa darbe sürelerine sahip olduğu bulunmuştur. Akım ve gerilim sabit tutulduğunda kavite uzunluğu kısaldıkça daha yüksek çıkış gücü ve elektrik alan elde edilir. |
8. | Fırçasız DA motorları ile sürülen ve dinamik model belirsizlikleri içeren robot kollarının uyarlamalı denetimi Adaptive control of robot manipulators driven by brushless DC motors with uncertainties in dynamic model Şükrü Ünver, Erman Selim, Enver Tatlicioglu, Erkan Zergeroglu, Musa Alcıdoi: 10.5505/pajes.2024.88288 Sayfalar 225 - 234 Bu çalışmada, eklemleri fırçasız doğru akım (DA) motorları kullanılarak sürülen ve dinamik modelinde parametrik belirsizlikler olan robot kolları için eyleyici dinamikleri de ele alınarak uyarlamalı görev uzayı takip denetleyicisi tasarımı gerçekleştirilmiştir. Denetleyici tasarımının doğrudan görev uzayında gerçekleştirilmesi sayesinde önerilen denetleyici yapısı pozisyon seviyesinde ters kinematik hesaplamalarına ihtiyaç duymamaktadır. Geliştirilen tam durum geri beslemeli ve ivme ölçümlerine ihtiyaç duymayan denetleyici yapısının robot dinamik modelindeki parametrik belirsizliklere rağmen küresel asimptotik kararlılığı Lyapunov tarzı sentez ve kararlılık analizi yöntemi kullanılarak garanti edilmiştir. Önerilen yöntemin performansını ve uygulanabilirliğini göstermek amacıyla düzlemde çalışan, iki serbestlik dereceli, eklemleri fırçasız DA motorları kullanılarak sürülen robot kolu modeli kullanılarak benzetim çalışması gerçekleştirilmiştir. |
9. | Algılama uygulamaları için uyarlanabilir rezonans frekans kaymasına ve yayılım örüntüsü yönlenmesine olanak sağlayan kol dönüşüne sahip tek taraflı tarak şekilli yama antenler üzerine çalışma Study on single sided comb shaped patch antennas with arm rotation allowing resonant frequency shift and pattern pivoting adaptable for sensing operations Şaban Duran Şanlıer, Hüseyin Tosun, Veli Tayfun Kilicdoi: 10.5505/pajes.2024.89957 Sayfalar 235 - 243 Bu makale, farklı kol sayısına ve farklı kol dönme açılarına sahip tek taraflı tarak şeklindeki yama antenleri incelemektedir. Simülasyon araçları kullanılarak antenlerin S11 parametre değişiklikleri ve uzak alan yayılım örüntüleri hesaplanmıştır. Sonuçlar, tasarlanan antenlerin anten kolları döndükçe ilk ve ikinci rezonanslarının daha yüksek frekanslara kaydıklarını ve uzak alan yayılım örüntülerinin belirli yönlere doğru döndüğünü göstermektedir. Tasarlanan antenler arasında, farklı kol dönüş açılarına sahip üç kollu antenlerin üretimleri gerçekleştirilmiştir. Ölçülen S11 parametre değişikliği sonuçları, simülasyon sonuçlarıyla iyi bir uyum göstermektedir. Bulgular, tasarlanan antenlerin boyut açısından kritik/sınırlı sistemler ve algılama uygulamaları için gelecek vadettiğini göstermektedir. |
10. | fMRI analizinde faktöriyel tasarımlar: Tam ve esnek faktöriyel yaklaşımların karşılaştırmalı bir araştırması Factorial designs in fMRI analysis: A comparative exploration of full and flexible factorial approaches Cemre Candemirdoi: 10.5505/pajes.2024.11127 Sayfalar 244 - 255 İnsan beyninin karmaşıklıklarının anlayabilmek, fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (fMRG) gibi dinamik fonksiyonel nörogörüntüleme verilerinin titiz bir analizini gerektirir. Bu makale, fMRI çalışmalarında beyin aktivitesini araştırmak için iki güçlü analitik yaklaşımın (tam ve esnek faktöriyel analiz) uygulanmasını araştırmaktadır. İlk olarak, her yöntemin temel ilkeleri, güçlü yönleri ve sınırlamaları vurgulanarak geniş bir şekilde verilmektedir. Daha sonra tasarım yapıları, uyarlanabilirlik, veri karmaşıklığı, esneklik ve faktör etkileri bu bağlamda ele alınmaktadır. Teorik ve gerçek dünyadaki fMRI senaryolarından yararlanılarak, tam ve faktöriyel analizlerin basit ve karmaşık tasarımlarda faktör kombinasyonlarını nasıl sağladığı gösterilmiştir. Bu içgörülerden yola çıkarak, seçilen yaklaşımın her fMRI çalışmasının spesifik araştırma sorusu ve veri yapısı ile uyumlu hale getirilmesinin kritik rolü vurgulanmaktadır. Araştırmacılar bu istatistiksel analizleri, çeşitli deneysel tasarımlarla beyin aktivitesinin karmaşık yapısını ortaya çıkarmak için kullanabilirler. Tam ve esnek faktöriyel analizin benzersiz güçlü yönlerini ve sınırlamalarını sergileyen bu makale, araştırmacıların araştırmaları için doğru metodolojiyi seçmelerini amaçlamaktadır. |
11. | Zostera marina katkılı zeolit-bentonit karışımlarının termal özelliklerinin araştırılması Investigation of thermal properties of Zostera marina added zeolite-bentonite mixtures Esra Güneridoi: 10.5505/pajes.2024.23179 Sayfalar 256 - 260 Enerji yapılarının sayısının her geçen gün artması ve bu yapıların çevresindeki toprakların sıcaklığının artması nedeniyle, sıcaklığa karşı direncini stabilize edebilecek, hatta optimize edebilecek malzemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, ısı yalıtımında sıklıkla kullanılan Zostera marina deniz tesisi kullanılarak zeolit-bentonit ve deniz yosunu katkılı karışımların sıkıştırma ve ısıl iletkenlik ölçüm testleri yapılmıştır. Deniz yosunu katkı maddesinin termal açıdan incelenmesi amaçlanmaktadır. Isıl iletkenlik ölçümleri, karışımdaki yosun katkısı arttıkça ısıl iletkenliğin arttığını gösterdi. Ayrıca genel olarak sonuçlar, termal değişimlere karşı direnci yüksek olan deniz yosununun hem mevsimsel değişimler hem de enerji yapılarından kaynaklanan termal değişimler varlığında kullanılabilecek alternatif bir katkı malzemesi olduğunu göstermiştir. |
12. | Sıvılaştırılmış PET şişe atıklarının ince taneli zeminlerin fiziksel özellikleri üzerindeki etkileri Effects of liquefied PET bottle wastes on physical properties of fine-grained soils Ahmet Şahin Zaimoğlu, Namenur İbiş, Meral Oltulu, Fatih Artuk, Sibel Dumandoi: 10.5505/pajes.2024.26797 Sayfalar 261 - 266 Dünya’da çevresel sorunlara yol açan milyonlarca adet PET şişe atığı ortaya çıkmaktadır. PET şişe atığı katı formda farklı şekillerde katkı malzemesi olarak değerlendirilmektedir. Ancak PET şişe atıklarını katı halde değerlendirmek bazı alanlarda(geoteknik, yapı malzemesi) kullanılabilirliklerini sınırlı kılmaktadır. Bu nedenle çalışmada sıvılaştırılmış PET şişe atıklarının(SPŞA), ince taneli zeminin bazı fiziksel ve mekanik özellikleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Viskoz sıvı haline getirilen PET şişe atıkları ince taneli zeminin karışım sıvısına farklı oranlarda (%5, %10, %15 ve %20) ilave edilerek hazırlanan numuneler ile Atterberg Limitleri (wL, wP) ve serbest basınç mukavemeti deneyleri yapılmıştır. Laboratuvarda yapılan deney sonuçlarından sıvılaştırılmış PET şişe atık malzemesinin %5 oranına kadar karışım suyuna ilave edilmesi serbest basınç mukavemetini artırdığını göstermiştir. Ayrıca karışım suyuna ilave edilen sıvılaştırılmış PET şişe atık oranının artması ile ince taneli zeminlerin işlenebilirliğinin arttığı belirlenmiştir. |
13. | Yüksek hızlı raylı sistemlerde memnuniyet için Quadrant analizini kullanan bir karar ağacı yaklaşımı A decision tree approach utilizing Quadrant analysis for satisfaction in high-speed rail systems Güzin Akyıldız Alçura, Sümeyye Şeyma Kuşakcı Gündoğar, Abdulsamet Saracogludoi: 10.5505/pajes.2024.33348 Sayfalar 267 - 275 Memnuniyet, özellikle operatörler arasında rekabet varsa, bir toplu taşıma sistemi sağlayıcısı için önemli bir parametredir. Bu nedenle karar vericiler, sadece hizmetin karlılığı için değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve çevre dostu ulaşım için de önemli olan yolcu memnuniyetini etkileyen faktörleri belirlemeye ve iyileştirmeye çalışmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye'de iki şehir arasında Yüksek Hızlı Raylı Sistem kullanan 803 yolcudan aldıkları hizmete ilişkin beklenti ve algılarını derecelendirmeleri istenmiştir. Elde edilen veriler kullanılarak memnuniyeti etkileyen faktörleri tahmin etmek için bir metodoloji oluşturulmuştur. Analiz için, bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında önceden tanımlanmış herhangi bir temel ilişki gerektirmeyen Sınıflandırma ve Regresyon Ağacı kullanılmıştır. Beklentileri ve algıları ayrı ayrı kullanmak yerine ikisini temsil edecek tek bir girdiyi belirlemek için Quadrant Analizi kullanılmıştır. Bu, beklentilerin ve algıların karşılaştırılmasını dahil etme şansını getirmiştir. Ayrıca, Etki Skoru tekniğinin belirleyici bileşeni olan "sorun yaşama oranı" modele girdi olarak dahil edilmiştir. Sonuç olarak, yolcuların memnuniyeti %88,79 doğruluk oranı ile tahmin edilmiş ve memnuniyeti etkileyen faktörler Hizmet Sunumu, Ücret Düzeyi ve Türü, Yolcu Bilgileri, Erişilebilirlik ve Güvenlik olarak belirlenmiştir. |
14. | Biyo-bazlı ve fosil kaynaklı tek kullanımlık plastik atıkların farklı çevresel ortamlardaki eskimesinin incelenmesi Investigation of aging of bio-based and fossil-derived disposable plastic waste in different environmental media Şevval Ürkmez, Meral Yurtseverdoi: 10.5505/pajes.2024.84890 Sayfalar 276 - 287 Petrol türevi plastik malzemeler, ambalaj, tekstil, inşaat, otomotiv, elektronik, tıp ve tarım gibi birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Kullanılan bu plastiklerin atıkları çevre ve canlılar üzerinde çeşitli olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Aşırı kullanım nedeniyle plastiklere neredeyse çevrenin her kompartmanında rastlanmakta ve son derece dayanıklı olmaları sebebiyle plastikler doğada yüzyıllarca bozulmadan kalabilmektedir. Ayrıca plastiklerin eskimesi ile oluşan plastik parçacıklarının canlılara nüfuz edebilmesi de plastiklerin çevrede yarattığı önemli risklerdendir. Geleneksel (petrol türevi) plastiklerin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla alternatif olarak, doğada kısa sürede ayrışabilen, biyobozunur plastiklerin (biyoplastikler) kullanımı yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Ancak, biyobozunur ya da konvansiyonel olması farketmeksizin içeriğinde bir çok katkı ihtiva eden plastik malzemelerin doğada kısa veya uzun vadede ayrışma süreçleri hala belirsizdir. Bu çalışmada, polietilen (PE), polipropilen (PP), polistiren (PS) ve genleştirilmiş polistiren (EPS) gibi petrol türevi plastiklerle polilaktik asit (PLA) gibi biyobozunur polimer yapısındaki tek kullanımlık plastiklerin değişim süreçleri, bir yıl boyunca takip edilmiştir. Sakarya ili çevresindeki tatlı su, tuzlu su ve toprak ortamlarında gerçekleştirilen çalışmalar sayesinde plastik malzemelerin erken dönemdeki değişiminin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmada farklı doğal ortamlara yerleştirilen plastik malzemelerin yüzeysel ve yapısal değişiklikleri incelenerek değerlendirilmiştir. Mikroskobik incelemelerde optik mikroskop ve SEM (Taramalı Elektron Mikroskobu), spektroskopik incelemelerde ise ATR-FTIR (Zayıflatılmış Toplam Yansıma-Fourier Dönüşümü Kızılötesi) kullanılmıştır. ATR-FTIR verileri kullanılarak polimerlerin karbonil indeksi (CI) hesaplamaları yapılmış ve plastiklerin bozunma dereceleri değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler, plastik atıkların farklı doğal ortamlarda kısa dönemde nasıl bir değişim gösterdiğine ve uzun vadedeki kaderini simüle etmeye yönelik önemli bilgiler sağlamaktadır. |
15. | Atasu Barajı Havzasının (Maçka-Trabzon) su kalitesi Water quality of Atasu Dam Basin (Maçka-Trabzon) Fatma Gültekin, Esra Hatipoglu Temizeldoi: 10.5505/pajes.2024.65712 Sayfalar 288 - 301 Bu çalışmada Atasu baraj gölü havzasında ulusal ve uluslararası standartlarda önerilen parametrelere göre su kalitesinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaca uygun olarak baraj gölünü besleyen kollardan ve baraj gölünden iki ay aralıklarla pH, elektriksel iletkenlik (EC), toplam çözünmüş madde miktarı (TDS) ve çözünmüş oksijen (DO) parametreleri yerinde ölçülmüştür. Belirlenen noktalardan alınan örneklerde ana anyon ve katyonlar, besin elementleri parametreleri (nitrat, nitrit gibi), inorganik kirlenme ve bakteriyolojik parametreler ile iz metaller analiz edilmiştir. Havzadaki suların pH değerinin 6.60 - 8.78, EC değerinin 42 - 134 μS/cm arasında olduğu belirlenmiştir. DO değeri yan kollarda su sıcaklığına bağlı olarak mevsimsel değişiklik gösterir. Baraj gölünde 8.11-9.36 mg/L arasında değişir. Havzadaki sular ana anyon katyonları bakımından Ca-HCO3’lı su sınıfındadır. Nitrat değerleri 0.7- 12.74 mg/L arasında, nitrit değerleri ise 0.01-0.07 mg/L arasında değişir. Atasu Baraj Gölü havzasında yan kollardan ve ana akarsudan alınan örneklerin analiz sonuçları Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (2008)’e göre değerlendirildiğinde suların genel şartlar ve oksijenlendirme parametreleri (DO ve KOİ) açısından I. Sınıf Su Kalitesinde olduğu belirlenmiştir. Besin Elementleri Parametrelerinden NH4+ değerine göre Baraj gölü dışındaki sular I. sınıf, Baraj gölü yaz mevsiminde II. sınıf su tipindedir. NO2-, NO3- ve toplam fosfor açısından ise II. ve III. sınıf su tipindedir. İz elementlerden Cu ve Ni dışındaki parametreler açısından I. sınıf olduğu belirlenmiştir. İz element konsantrasyonları yağışlı ve kurak dönemde farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar birçok elementte yağışlı dönemde azalma eğilimindedir. 95.45 - 96.56 arasında su kalitesi (WQI) değerlerine sahip havzanın her noktasında su kalitesi mükemmel olarak derecelendirilmektedir. |
16. | Lignin/su bazlı poliüretan kompozit kaplamaların PET/PA6 bikomponent dokunmamış kumaşların kopma mukavemeti ve UV koruma özelliklerine etkisi Effect of lignin/water-borne polyurethane composite coatings on tensile strength and UV protection properties of PET/PA6 bicomponent nonwoven fabrics Gülçin Baysaldoi: 10.5505/pajes.2024.39297 Sayfalar 302 - 308 Bu çalışma, dört farklı değiştirilmemiş alkali lignin konsantrasyonunda (%1, %3, %5 ve %10) su bazlı poliüretan (WPU)/lignin kompozit kaplama formülasyonlarının kolay bir şekilde hazırlanmasını içermektedir. Bu formülasyonlar, bir kaplama aplikatörü kullanılarak polyester/poliamid (PET/PA6) bikomponent dokunmamış kumaşlara uygulanmış ve ardından ısı ile fikse edilmiştir. Kaplanmış ve termal olarak kürlenmiş kumaşların kopma mukavemeti, hidrofobiklik ve ultraviyole ışığa (UV) karşı koruma özellikleri araştırılmıştır. Ayrıca, farklı lignin konsantrasyonlarına sahip formülasyonlarla hazırlanan kürlenmiş filmlerin karakterizasyonlarının analizi için Fourier Dönüşümü Kızılötesi (FTIR) spektroskopisi kullanılmıştır. Lignin konsantrasyonu arttıkça hem kopma mukavemetinde hem de UV koruma faktörlerinde (UPF) dikkate değer bir artış olmuştur. Su bazlı poliüretanın varlığı nedeniyle yüzeyin hidrofobikliği azalırken, yüksek lignin konsantrasyonları yüzey temas açısı değerlerinin artmasına neden olmuştur. Su bazlı poliüretan nedeniyle yüzey hidrofobikliğinin azalmasına rağmen, yüksek lignin konsantrasyonları daha yüksek yüzey temas açısı değerlerine katkıda bulunmuştur. Kaplamalı kumaşların UV koruma değerlerinde, işlem görmemiş dokunmamış kumaşlara göre önemli bir gelişme görülmüştür. En yüksek UPF değeri olan 30,16, en yüksek lignin konsantrasyonuna (%10) sahip olan formülasyonda elde edilmiştir. Bu araştırma, tekstil endüstrisinde umut verici uygulamalar sunan, çevre dostu ve sürdürülebilir çok işlevli WPU/lignin kaplamaları oluşturmak için basit bir yöntem sunmaktadır. |
17. | Çan taşı işletme atıklarının seramik üçlü sır sisteminde hammadde olarak kullanımı The use of çan stone processing wastes as raw material in ceramic triaxial glaze system Selvin Yeşilay, Hande Özge Özkul, Munevver Çakıdoi: 10.5505/pajes.2024.48302 Sayfalar 309 - 318 Doğal taşlar, erişilebilirlikleri, performansları ve dekoratif nitelikleri nedeniyle giderek daha popüler hale gelen, farklı özelliklere sahip malzemelerdir. İnşaat sektöründe magmatik, tortul ve metamorfik kaya türleri, özellikle peyzaj, heykel ve seramik üretiminde sıklıkla kullanılmaktadır. Bu atıklar, toz veya ince taneler, agregalar, daha büyük taş parçaları, hasarlı bloklar veya levhalar ve sulu çamur gibi çeşitli şekillerde sınıflandırılır. Operasyon sırasında ve sonrasında ortaya çıkan sorunlar uygun şekilde ele alınmazsa, atıkların toprak, su, hava ve biyolojik kaynaklar üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bu çalışmada, literatürde “riyolitik tüf” olarak tanımlanan ve Çan ilinde maden yatakları bulunan “Çan Taşı”nın üretimi sırasında oluşan işletme atıkları, üçlü seramik sır sistemleri ile oluşturulan reçetelerde bileşen olarak kullanılmıştır. Temel amaç, bu atıkların birikmesinden kaynaklanan çevresel sorunları ortadan kaldırmak ve aynı zamanda çeşitli endüstriyel sektörlerde geniş uygulama alanına sahip bir yan ürünün kullanımını sağlamaktır. Sır reçetelerine %60'a kadar eklenen atıkların ve reçetelerde kullanılan hammaddelerin kimyasal bileşimleri XRF analizi ile belirlenmiştir. Üretilen sır reçetelerinden 6 adet sır kompozisyonu karakterizasyon testleri için seçilmiştir. Üretilen sır örneklerinin karakterize edilmesinde XRD, SEM, ısı mikroskobu ve spektrofotometre cihazları kullanılmıştır. Atıklar, Şahin Madencilik Şirketinden (Çan-Türkiye) alınmıştır ve seramik sırlarının formülasyonlarına dahil edilmiştir. 1200 oC'de pişirilen numunelerde açık kahveden koyu kahveye kadar renk tonlarında şeffaf sırlar elde edilmiştir. |
18. | Kadmiyum içerikli kuantum nokta ile PVA nanokompozitlerin sentezi, dielektrik ve termal performansı Synthesis, dielectric and thermal performance of PVA nanocomposites with cadmium-based quantum dots Tuna Demirci, Erdem Elibol, Şeref Karadenizdoi: 10.5505/pajes.2024.85359 Sayfalar 319 - 330 Polimer matrisine katkılı yarı iletken kuantum noktaları ile oluşturulan ve optik özellikleri ayarlanabilen hibrit polimer yapıları, son yıllarda elektronik uygulamalarda yüksek kullanım potansiyelleri ile dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, poli(vinilalkol) (PVA) matrisini güçlendirmek ve optik özelliklerini arttırmak için üç tip Cd bazlı kuantum nokta (QDs) (CdX (X = Se, Te, SeTe)) kullanılmıştır. PVA / 3 farklı Cd tabanlı QDs yapılarının optik, iletkenlik ve termal karakterizasyonları karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. QDs'lerin eklenmesiyle birlikte PVA/QDs nanokompozit yapısının floresans özellikleri sergilediği gözlemlendi. PVA/QDs nanokompozit yapılarındaki hibridizasyon yapıları FT-IR spektrumu ile aydınlatılmıştır. Ayrıca DSC ile analiz edilen hibrit polimer yapıların termal stabilitesinin %7-9 arasında arttığı ve PVA/QDs hibrit polimerlerin erime noktasının 5 ile 7°C arttığı tespit edilmiştir. En yüksek termal kararlılık ve erime noktası artışları PVA / CdSeTe QDs hibrit yapılarında gözlendi. PVA matrisine CdSe QDs'ler ve CdTe QDs'lerin eklenmesiyle hibrit polimer yapısının iletkenlik değeri 100 kat artarken, CdSeTe QDs'lerin eklenmesi iletkenliği 1000 kat artırmıştır. Benzer şekilde dielektrik sabiti ve dielektrik kayıp testlerinde de PVA/CdSeTe QDs hibrit polimer yapılarının sinerjik etki nedeniyle her iki tipe göre daha başarılı olduğu tespit edilmiştir. |
19. | Dip döküntü Göksulu Armutlardan üretilen meyve cipsinin fiziko-kimyasal ve enerji tüketim özelliklerine değişken mikrodalga-konvektif yöntemlerin etkisi Effect of variable microwave-convective methods on the physico-chemical and energy consumption properties of fruit chips produced from Bottom Waste Göksulu Pears Samet Kaya Dursun, Muhammed Taşovadoi: 10.5505/pajes.2024.92929 Sayfalar 331 - 338 Göksulu armut nem içeriğinden dolayı uzun süre depolama ve tüketim olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle raf ömrünü uzatmak ve her mevsim erişim sağlayabilmek amacıyla kurutma işlemine tabi tutulmaktadır. Bu çalışmada, atıkları değerlendirmek amacıyla ağaç diplerine dökülmüş olan meyveler kullanılmıştır. Göksulu armut cipsi üretmek için mikrodalga, hibrit (konvektif+mikrodalga) ve değişken yöntemler olarak D1 ve D2 kurutma yöntemlerinin etkisi araştırılmıştır. Kurutma işlemlerinin kuruma oranı, nem oranı, renk, sertlik, efektif nem difüzyonu, özgül nem çekme oranı (SMER) ve özgül enerji tüketimi (SEC) parametleri araştırılmıştır. Kurutma yöntemleri kuruma kinetiği, kalite parametleri ve enerji tüketim değerlerini etkilemiştir. Kurutma işlemlerinde kuruma oranı 0.0115-0.7906 g nem g kuru madde-1.dakika aralığında değişmiştir. Kurutma işlemleri kroma değeri hariç diğer renk değerlerini koruyamamıştır. Efektif nem difüzyon değerleri 4.04-7.72x10-7 m2 s-1 aralığında değiştiği belirlenmiştir. SMER değerleri 0.00083-0.00218 kg kWh-1 arasında, SEC değerleri 89.49-232.34 kWh kg-1 arasında değiştiği tespit edilmiştir. Kurutma işlemlerinin toplam enerji tüketim değerleri ise 0.271-0.426 kWh arasında değiştiği belirlenmiştir. Çalışma kapsamında Göksulu armut cipsi üretiminde değişken olan D1 kurutma yöntemi önerilmektedir. |