E-ISSN: 2587-0351 | ISSN: 1300-2694
Pamukkale University Journal of Engineering Sciences - Pamukkale Univ Muh Bilim Derg: 17 (1)
Volume: 17  Issue: 1 - 2011
1.Cover-Contents
Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi
Pages I - III

2.Least Weight Design of Truss Structures By Sequential Linear Programming
Mahmud Sami Döven, Burak Kaymak, Mehmet Tevfik Bayer
Pages 1 - 8
Bu çalışmada birden fazla yükleme durumuna sahip kafes yapıların yer değiştirme, gerilme ve kesit alanı kısıtlamaları altında, en hafif tasarımını gerçekleştirmek üzere Ardışık Doğrusal Programlama tekniği kullanılarak yeni bir optimizasyon modeli oluşturulmuştur. Bu modelin çözümü için bir bilgisayar programı geliştirilerek literatürden alınan örnekler çözülmüş ve sonuçların benzer olduğu görülmüştür.
In this study, truss structures which are under several loading conditions and subject to displacement, stress and member cross-sectional area constraints, are examined and a new optimization model is put forward in order to minimize the weight by using Sequential Linear Programming technique. A computer code is developed in order to solve this model. Using this computer code some example problems taken from literature are solved and it is observed that solutions are similar to each other.

3.Grouting Applications in Cindere Dam
Devrim ALKAYA, Burak YEŞİL
Pages 9 - 18
Enjeksiyon, barajlarda sızmanın kontrolü için dünyada yaygın olarak kullanılan en popüler yöntemlerden birisidir. Enjeksiyon yapılacak kayanın jeolojik ve geoteknik özellikleri, enjeksiyon ile ilgili tasarımı etkilemektedir. Bu çalışmada Cindere barajı temel kayasının geoteknik özellikleri, uygulanan enjeksiyonda kullanılan malzeme ve enjeksiyon basınçları yerinde incelenmiş, elde edilen sonuçlar sunulmuştur.
Grouting is one of the most popular method to control the water leakage in fill dam constructions. With this regard this method is widely used in all the world. Geological and geotechnical properties of rock are important parameters affect the design of grouting. In this study, geotechnical properties of Cindere Dam’s base rock and the grouting prosedure have been investigated with grouting pressure.

4.Heat Distribution in a Rectangular Plate Heated by a Moving Heat Source
Yaşar Pala, Mehmet Çavuş
Pages 19 - 25
Bu çalışmada, sabit hızla hareket eden ısı kaynağı tarafından ısıtılan dikdörtgensel plaka üzerindeki sıcaklık dağılımı incelenmekte ve analitik sonuçlar verilmektedir. Birinci olarak kaynağın sabit doğrultuda ve sabit hızla hareket ettiği hal için sıcaklık sağılımı elde edilmektedir. Fraklı doğrultulardaki işleme sırasında oluşan sıcaklık dağılımının bulunması için mevcut yöntemin nasıl modifiye edilmesi gerektiği de açıklanmıştır. Son olarak dairesel ısı kaynağının oluşturduğu sıcaklık dağılımı elde edilmektedir. Her bir bölümde ısı kaynağı Dirac Delta distribüsyon fonksiyonu vasıtasıyla ifade edilmiştir. Sonuçlar parametrelerin çeşitli eğerleri için örneklendirilmiştir. Sanayide kullanımdaki kolaylığı sağlamak için tek ve çok doğrultulu işleme için Matlab GUI Toolbox yardımıyla bir de ara yüz yazılımı geliştirilmiştir.
In this study, temperature distribution in a rectangular plate due to a moving heat source with a constant velocity is investigated and analytical expressions for the temperature are obtained. First, temperature distribution is obtained for a heat source moving with a constant speed at a constant direction. Second, how the present method can be modified for the process in different directions is expressed. Third, temperature distribution for the circular processing is formulated and solved. Heat source is defined by means of a Dirac Delta function. Results are exemplified for various values of the parameters. In order to provide the ease of use a GUI software in Matlab is also developed.

5.Effects of B4C Addition on the Laser Beam Welding Characteristics of Al/SiC MMCs Produced By P/M
Serdar KARAOĞLU
Pages 27 - 32
Toz Metalurjisi (T/M) ile üretilen metal matrisli kompozitlerin (MMK) ergitme kaynak kabiliyetleri genellikle yetersizdir.Bunun sebebi kaynak işlemi sırasında oluşan istenmeyen mikro-yapısal değişimlerdir. Bu çalışma, Al/SiC MMK’lerde takviye elemanı olarak B4C ilavesinin kaynak kalitesine etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Al/SiC MMK’lerin, B4C takviyesi yaparak ve yapmadan imal edilmesinden sonra, malzemelerin lazer ışın kaynağı karakteristikleri, kaynak bölgesinin bütünlüğü açısından incelenmiştir. Kaynakların karakterizasyonu için; optik mikroskobisi (OM), taramalı elektron mikroskobisi (SEM) ve enerji-dispersif X-ışını analizleri (EDX) kullanılmıştır. Sonuçta, T/M ile üretilen Al/SiC MMK’lerin lazer ışın kaynağı ile kolayca kaynatılamadığı, B4C ilavesi ile malzemenin kaynak kabiliyetinin arttığı görülmüştür.
Fusion weldability characteristics of metal matrix composites (MMC) produced by powder metallurgy (P/M) are usually insufficient due to unwanted micro-structural changes that occur during welding. This study aims to investigate the effects of B4C addition as reinforcement on the weld quality of Al/SiC MMCs. After the production of Al/SiC MMCs by P/M with or without the addition of B4C, laser beam welding (LBW) characteristics of the materials were investigated by focusing on the integrity of the welds. Optical microscopy (OM), scanning electron microscopy (SEM), and energy dispersive X-ray analysis (EDX) were utilized for the characterization of the welds. Results show that Al/SiC MMCs produced by P/M can not be easily welded by LBW, but weldability characteristics of the material can be improved by the addition of B4C.

6.Evaluation of Organizational Problems in Urban Transportation: Antakya Example
Turan ARSLAN, Yetiş Sazi MURAT
Pages 33 - 41
Antakya ili ve belde belediyeleri sınırlarının iç içe geçmiş olması nedeniyle büyükşehirlere benzese de, yönetim şekliyle benzememekte; bu durum özellikle kent ulaşım sorunlarının çözümünde ciddi problemler oluşturmaktadır. Bu sorunların çözümü için gerekli aksiyonların uygulanmasında, il ve belde belediyeleri arasında yetki ve sorumluluk kargaşası çıkmaktadır. Bu durum, sürdürülebilir kalkınma için hayati önem taşıyan ulaşım ve trafik açısından, ciddi aksamalara ve problemlere neden olmaktadır. Özellikle son yıllarda artan otomobil ile seyahat talebi, Antakya’nın kısıtlı ulaşım altyapısındaki mevcut problemlerin artmasına neden olmaktadır. Artan trafik sıkışıklığı, kazalar, çevresel ve sosyal problemler; yerel düzeyde kararlı aksiyonları ve politikaları gerekli kılmıştır. Fakat bunun gerçekleşmesi için de yerel yönetimde yapısal reforma gitmek şarttır. Bu makalede gerek beş yıllık kalkınma programlarında ortaya konan hedefler, gerek gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yapılan uygulamalar göz önüne alınarak; yerel düzeyde yapılabilecek yapısal reformlara dikkat çekilmiştir.
Due to overlapping jurisdictional boundaries between the city municipality and township municipalities, Antakya resembles metropolises, however its administrative and regulatory framework are not similar; this particular situation creates a serious difficulty in solving especially transportation related problems. It results in conflicts within jurisdictions between the city and township municipalities particularly on taking actions against those problems. This, moreover, creates problems and hurdles in achieving sustainable development for the city. Especially the increasing use of private cars has, recently, put burdens on non-adequate transport infrastructure and aggravated the existing problems. The increasing congestion, accidents, and environmental and social problems call for necessary decisive actions and policies. However, in order to achieve success in the actions and policies, re-organization of the administrative structure of the transport policymaking is evident. In this paper, the attention is drawn to possible changes in the organization structure considering the objectives set out clearly in 5-year development programs of Turkey as well as experiences observed in developing and developed countries.

7.Electricity Generation From Synthetic Wastewater in a Laboratory Scale Microbial Fuel Cell
Arzu Kılıç, Yağmur Uysal, Özer Çınar
Pages 43 - 49
Günümüzde, tüm dünyada ve ülkemizde hızla gelişen teknoloji ile birlikte artan enerji ihtiyacı, son yıllarda doğal enerji kaynaklarının hızla tüketilmesine neden olmuş ve bu sorun, bilim dünyasında yapılan çalışmaları alternatif enerji kaynakları arayışına yönlendirmiştir. Bu alternatif enerji kaynaklarından biri de Mikrobiyal Yakıt Hücre’leridir (MYH). MYH, organik atıklardaki kimyasal enerjiyi mikroorganizmalar yardımı ile direk olarak elektrik enerjisine dönüştürebilen sistemlerdir. MYH’ler, elektrokimyasal reaksiyonların gerçekleştiği bir anot ve bir katot bölmesiyle genellikle bir membrandan oluşur. Anot bölmesindeki elektrota bağlı olarak büyüyen mikroorganizmalar, atıksudaki organikleri hidrojen iyonuna ve elektronlara dönüştürürler. Bu çalışmada, laboratuar ortamında farklı derişimlerde Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) değerlerinde hazırlanan sentetik atıksu kullanılmış, laboratuar ölçekli ve iki bölmeli kübik-MYH (KMYH) reaktöründe organik madde giderimi ile birlikte, elektrik enerjisi üretme çalışmaları yapılmıştır. Glikozun elektron verici olarak kullanıldığı çalışmada, KMYH reaktörde üretilen voltaj ve güç yoğunluğu değerleri belirlenmiştir.
Recently, natural energy sources were exhausted with developing technology in all of the world. This problem caused to increase scientific researches that intensified to find new alternative energy sources. One of the these new alternative energy sources is microbial fuel cells (MFC). MFCs have been studied for sustainable enegry generation and wastewater treatment technology. MFC is a system that can convert chemical energy in organic matters to electric energy directly. In MFC system, wastewater is also treated together with energy production. Unlike a conventional bioreactor, MFCs consist of compartments or elements for electrochemical reactions, including an anode chamber, a cathode and often an ion exchange membrane. Microorganisms grown as attached to carbon electrode in anode chamber oxidizes organics in wastewater and converts to H+ ions and electrones. In the literature, several reactor types are developed in different researches. In this study, a laboratory scale reactor (kubic type-KMFC) is used for electricity production and also organic removal. Synthetic wastewater was used in the reactor and energy production was measured together with COD removal efficiencies.

8.Static Analysis of Laminated Composite Plates by Finite Difference Method
Mustafa Hâluk SARAÇOĞLU, Yunus ÖZÇELİKÖRS
Pages 51 - 62
Bu çalışmada; düzgün yayılı yük etkisindeki tabakalı kompozit dikdörtgen plakların orta noktasındaki çökme değerleri sonlu farklar yöntemi ile incelenmiştir. Bu plaklar Navier SS-1 sınır şartına uygun olarak dört kenarından basit mesnetlenmiştir. Klasik plak teorisinin tabakalı kompozitlere genişletilmesiyle elde edilen klasik kompozit tabakalı plak teorisi kullanılmıştır. Plağın eğilmesine ait diferansiyel denklemler, sonlu farklar yöntemiyle ayrıklaştırılarak ilgili düğüm noktalarındaki bilinmeyen deplasmanlar hesaplanmıştır. Örnek olarak özel ortotrop, düzenli simetrik ve düzenli antisimetrik kompozit tabakalı kare plakların düzgün yayılı yük altında plak merkezlerindeki boyutsuz çökme değerleri incelenmiştir.
In this study; deflection at the mid-point of laminated composite rectangular plate subjected to uniformly distributed load is investigated by finite difference method. Four edges of these plates are Navier SS-1 simplysupported. Classical theory of laminated composite plates formed by extending the classical plate theory is used. Differential equations about bending of plate were discreted by finite difference method and unknown displacements at the related nodes are calculated. As an example; mid point dimensionless deflections of specially orhotropic, regular symmetric and regular antisymmetric composite laminated square plates under uniformly distributed load were examined.

LookUs & Online Makale