Bu çalýþmada, çok-seviyeli evirici topolojilerine alternatif bir topoloji verilmiþtir. Bu evirici topolojisinde 6 adet IGBT yarýiletken anahtar kullanýlmýþ ve eviricinin her bir çýkýþ uçlarýna çift sarýmlý bobinler baðlanmýþtýr. Bobin gerilimleri kullanýlarak 6 anahtar ile 3 seviyeli evirici elde edilmiþtir. Yapýlan simülasyon çalýþmasýnda Proportional Integral (PI) denetleyici kullanýlmýþtýr. Denetleyiciden elde edilen veriler kullanýlarak 6 anahtarlý 3-seviyeli eviricideki yarýiletken anahtarlarýn çalýþmasý için gerekli sinyaller üretilmiþtir. Bu sinyaller, uzay vektör darbe geniþlik modülasyon tekniði ile elde edilmiþtir. Bilgisayar ortamýnda 10 Ω ve 0.2 H deðerinde RL yük esas alýnarak benzetim çalýþmalarý yapýlmýþ ve evirici performansý incelenmiþtir.

In this study, an alternative topology to multilevel inverter topologies is given. 6 IGBT seminconductor switches are used in this topology and coupled inductors are used in the output stage of the inverter. Using coupled inductors voltages, the 6 switched 3-level inverter has been obtained. In the simulation study, Proportional Integral (PI) controller has been used. By using the data taken from controller, the required switching signals have been produced for a 6 switched 3-level inverter. These signals have been taken by using space vector pulse width modulation technique. Using Computer Aided Design (CAD) analysis a RL load that have 10 Ω and 0.2 H values is simulated and inverter performance has been investigated.

Bu çalýþmada insansýz kara araçlarýnýn rotalarý üzerinde bulunan hareketli nesneleri bilgisayar görme sistemleri kullanarak tespit edebilmesi için küresel konumlandýrma sistemi destekli bir sistem geliþtirilmiþtir. Gerçek zamanlý çalýþma öncesinde rota üzerinde belirlenen tüm koordinatlarda mobil aracýn geçebileceði tüm yatay konumlardaki yalýn arka planý temsil eden bir görüntü modeli oluþturulmuþtur. Bu model görüntü matrislerinden çok daha küçük boyutlarda bir referans öznitelik matrisidir. Bu model elde edildiði koordinat bilgisi ile iliþkilendirilerek bilgisayar sistemi veri tabanýnda tutulur. Mobil aracýn gerçek zamanlý hareketi sýrasýnda belirlenen koordinatlara geldiði anda yakalan anlýk görüntülerin öznitelik matrisleri ile koordinatla iliþkilendirilen model karþýlaþtýrýlýr. Ýþlem sonucunda 2 boyutlu imge çakýþtýrma yöntemleri kullanýlarak imge çerçeveleri hizalanýr. Hizalanan çerçevelerin farklarý alýnarak sahneye sonradan dahil olan dinamik nesnelerin siluetleri elde edilir. Geliþtirilen yaklaþým ile rota üzerindeki her bir koordinat için hafýzada tutulan referans bilgiler sayesinde hareketli kameralarýn oluþturduðu gürültünün dengelenmesi için karmaþýk ve yüksek maliyetli iþlemlere gerek duyulmamaktadýr. Yapýlan deneysel çalýþmalarda geliþtirilen sistemin anlýk arka plan imge çerçevesinde bulunan engelleri %90 doðrulukta algýlayabildiði ve düþük maliyetli bilgisayar sistemleri ile %8 iþlemci yükü ve 0.057 sn. çerçeve baþýna iþlem süresi ile çalýþabildiði anlaþýlmýþtýr.

In this study, a Global Positioning System (GPS) assistance based system has been developed for unmanned ground vehicles (UGV) to detect moving objects along their route using a computer vision system. Before the real time application of the UGV, image models were created that represents a default background in specified horizontal positions of the specified coordinates on the route. This model is a type of feature matrix which is much smaller than the pure image matrices. The model matrices were recorded in the system database and a database relation was created between the model and its coordinate. The feature matrices of the images captured when the moment UGV arrived to the determined coordinates are compared with the models belong to present coordinate. As a result of the evaluation image frames are aligned with 2D image registration methods. The silhouettes of the objects are obtained by subtracting aligned frames. Thus, using this developed approach, there is no need for costly solutions to compensate for the noise generated by the moving camera. It was observed from the experiments that the system was able to detect the objects with 90% accuracy and it was able to run with 8% CPU loading and 0.057 s processing time per frame.

Elektrik þebekesindeki talep güç arttýðýnda enerji fiyatlarý artmakta, þebekedeki talep güç azaldýðýnda enerji fiyatlarý azalmaktadýr. Bu sebeple, günlük toplam gelirin arttýrýlmasý için üretimlerin yüksek talep güç deðerlerinin oluþtuðu saatlere kaydýrýlmasý gerekmektedir. Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES) kararsýz ve kontrol edilemeyen üretim karakteristiðine sahiptirler. Bu sebeple RES üretimlerini zaman ekseninde kaydýrabilmek için enerji depolama sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadýr. Bu çalýþmada; Türkiye enterkonnekte elektrik þebekesine baðlý dört adet Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) ve bu santrallerin enerji depolama ihtiyacýný karþýlamak üzere düþünülmüþ bir Pompaj Depolamalý Hidroelektrik Santral (PHES), Türkiye gün öncesi elektrik piyasasýnda incelenmiþtir. Beraber enerji üretimi yapacak bu santrallerin gün öncesi piyasa tekliflerini optimize etmek üzere doðrusal programlama yöntemi kullanýlarak bir optimizasyon algoritmasý geliþtirilmiþtir. Optimizasyon stratejisi ile iþletilen santrallerin üretimleri ve gelirleri incelendiðinde, RES’lerin tek baþýna iþletilmesi ile kýyasla senelik gelirin %2.737 oranýnda arttýðý ve üretimlerin talep gücün yüksek olduðu saatlere büyük oranda kaydýrýlabildiði görülmüþtür.

In electrical grid; when the demand power increases energy prices increase, when the demand decreases energy prices decrease. For this reason; to increase the total daily income, it is required to shift generations to the hours that high demand power values occurred. Wind Power Plants (WPP) have unstable and uncontrollable generation characteristic. For this reason, energy storage systems are needed to shift the generations of WPPs in time scale. In this study, four wind power plants (WPP) which are tied to the Turkish interconnected grid and a pumped hydro storage power plant (PSPP) that meets the energy storage requirement of these power plants are investigated in Turkey day ahead energy market. An optimization algorithm is developed using linear programming technique to maximize the day ahead market bids of these plants which are going to generate power together. When incomes and generations of the plants that are operated with optimization strategy is analyzed, it is seen that annual income increased by 2.737% compared with WPPs ‘s alone operation and generations are substantially shifted to the high demand power occurred hours.

Saðlýk alaný, farklý kurum ve kiþilerin hizmet aldýðý ayný zamanda da hizmet sunduðu daðýtýk ve karmaþýk bir alandýr. Bir hasta ile ilgili saðlýk veriler de bunun sonucunda; doktorlar, klinikler, eczaneler, sigorta þirketleri ve hastaneler arasýnda tamamen daðýlmýþ durumdadýr. Anlamsal olarak zengin ve yüksek seviyede yapýlandýrýlmýþ bu daðýtýk klinik verinin saðlýk alanýnda her yerden uygun izinler ile paylaþýlmasý ve yeniden kullanýlabilmesi, son yýllarda bilgi sistemlerinin odaklandýðý önemli çalýþma alanlarýndan biridir. Anlamsal Web'in sunduðu verinin anlamýný sunarak bilginin gösterilebilmesi ve bilgilerden yeni bilgiler çýkarýlmasý, saðlýk alaný için uygulanabilecek teknolojik bir alt yapý sunmaktadýr. Yaþam sývýsý olan kan, içeriðindeki maddeler ile kiþilerin hastalýklarý hakkýnda doktorlara ipuçlarý vermektedir. Saðlýk alanýnda kan testlerinin sonuçlarý birçok farklý klinik tarafýndan kullanýlabilecek bilgiyi içermektedir. Hastalýðýn teþhis aþamasýnda, ayný kan testlerinin yeniden yapýlmasý teþhis süresini uzatýp tedaviyi geciktirirken, maliyeti arttýran bir süreçtir. Kan Testi Ontolojisi, kan ile ilgili saðlýk alanýnda yapýlan tüm týbbý testleri anlamsal olarak modellemek, kan ve kan testlerine iliþkin bilgileri ve bunlar arasýndaki iliþkileri tanýmlamak üzere geliþtirilmiþtir. Hastalarýn kiþiselleþtirilmiþ kan test sonuçlarýnýn sorgulanmasýný, paylaþýlmasýný ve yeniden kullanýlmasýný saðlayacak olan bir saðlýk bilgi sisteminin bilgi tabaný olarak kullanýlmasý amacýyla geliþtirilen Kan Testi Ontolojisi, saðlýk alanýnda farklý týbbi ontolojiler ile birlikte çalýþabilir olabilmesi için týbbi biliþim standartlarý ile de desteklenmektedir.

Health domain is a complex and distributed research area, where different institutions and people take and provide service, at the same time. Therefore, the health data about a patient is completely distributed among doctors, clinics, hospitals, pharmacies and insurance companies. To share and reuse the distributed, well-structured and semantically rich clinical data with the appropriate permissions from anywhere is one of the major areas that the research of information systems focused in healthcare domain in recent years. The semantic web provides a technological infrastructure with representing the meaning of data and reasoning new information from the existing knowledge for the healthcare domain. The blood, as the life fluid, gives hints to the clinicians about a patient's general health status by analyzing the ingredients in. The results of blood tests contain lots of information that can be used by different clinics. In the diagnostic phase, analyzing the blood for the same tests repeatedly delays to start the treatment process and increases the cost. The Blood Test Ontology is developed to model the blood tests semantically that is done in the health field and also to define information related with the blood and the blood tests as well as the relationships between them. The ontology in this work is developed with the aim to be used in the health information system, which should provide the querying, sharing and reusing the personalized the blood test result of the patients, as a knowledge base. The Blood Test Ontology is supported by the medical information standards to be able to interoperable with the other medical ontologies that are developed in the health.

Bu çalýþmada akýllý telefon algýlayýcýlarý kullanýlarak kullanýcýlarýn ulaþým türü tespitinin yapýlmasý amaçlanmaktadýr. Bunun için kullanýcýdan yürürken, koþarken, bisiklet sürerken, araba veya otobüs ile seyahat ederken GPS (Global Positioning System), ivmeölçer ve jiroskop algýlayýcýlarýndan elde edilen veriler toplanmýþtýr. Veriler 12’þer saniyelik aralýklarla etiketlenmiþ ve toplamda 2500 örüntü elde edilmiþtir. Bu verilerden 14 öznitelik elde edilmiþtir. Oluþturulan veri seti ile makine öðrenmesi yöntemleri kullanýlarak testler gerçekleþtirilmiþtir. En iyi sonuç GPS, ivmeölçer ve jiroskop algýlayýcýlarýnýn kombinasyonundan, %99.4 doðruluk oraný ile Random Forest yönteminden elde edilmiþtir.

The aim of this study is to detect transportation modes of the users by using smartphone sensors. Therefore, GPS (Global Positioning System), accelerometer and gyroscope sensor data have been collected while walking, running, cycling and travelling by bus or by car from the smartphone of the user. Sensor data were tagged with 12 second interval and 2500 pattern were obtained. 14 features were acquired from the dataset. Machine learning methods were tested on the dataset. Best result was obtained from GPS, accelerometer and gyroscope sensor combination and Random Forest method with 99.4% accuracy rate.

Bu çalýþma yazýlým geliþtiricilerinin kullanýcý deneyimi ve kullanýlabilirlik konularýndaki farkýndalýklarýnýn ve bilgi seviyelerinin belirlenmesi amacýyla yapýlmýþtýr. Bunun yanýnda katýlýmcýlarýn kullanýlabilirlik aktivitelerinin yazýlým geliþtirme süreçlerine hangi aþamada dâhil edilmesi gereði konusundaki düþünceleri analiz edilmiþtir. Çalýþmaya 59 yazýlým geliþtiricisi katýlmýþtýr. Çalýþmanýn ilk bölümünde veriler anket aracýlýðýyla toplanmýþtýr. Çalýþmanýn ikinci bölümünde ise, katýlýmcýlar arasýndan gönüllülük esasýna göre seçilen bir grup yazýlým geliþtirici ile ayrýntýlý mülakat yapýlmýþ ve konuyla ilgili detaylý bilgi alýnmýþtýr. Çalýþmada elde edilen bulgulara göre yazýlým geliþtiricilerinin önemli bir bölümünün bu konularda herhangi bir eðitim almadýklarý belirlenmiþtir. Geliþtiricilerin çoðunun kendilerini yazýlým projesi geliþtirme ekibi içerisinde kullanýcý deneyimi ve kullanýlabilirlik konularýnda en az farkýndalýða ve bilgiye sahip grup olarak gördükleri belirlenmiþtir. Bunun yanýnda katýlýmcýlarýn kullanýcý deneyimi ve kullanýlabilirlik gibi kavramlara yönelik eksik ya da yanlýþ bilgi sahibi olduklarý görülmüþtür.

This study aimed to understand software developers’ awareness and level of knowledge about user experience and usability. The study also examined software developers’ opinions regarding integrating usability activities into software development processes. Fifty-nine software developers participated to the study. In the first part of the study, data were collected through questionnaire. In the second part of the study, in-depth interviews were conducted with a group of volunteer participants and detailed information was obtained about the topic. Results of the study revealed that majority of the software developers did not have any training related to user experience, usability or human-computer interaction. The majority of the participants consider themselves as the least experienced and uninformed members of a software development project about user experience and usability. The results also revealed that software developers in the study have incomplete and misinformation about user experience and usability.

Bu çalýþmada biz çoklu etmen (yiyecek) arama sistemi ile ilgileniyoruz, ki bir ekip etmen çevrede bazý ilgi çeken nesneleri bulup yuva götürmeye kadar arama yapýyor. Arama için mevcut modellerin dýþýnda, biz birçok etmen sistemi içinde etmenler yakýt tüketimi ile sýnýrlý olmasý durumu deðerlendirmeyi göz önüne aldýk. Ýlaveten, ilgi çeken nesneleri her zaman harket halinde. Bu durumda, arama sorunu etmenlere dayalý karmaþýk koþullar ve çevre þartlarý ile sýnýrlanmýþtýr. Arama sorununu çözmek için bir Sözleþme-Að modeli yakýt tüketimi yaný sýra dinamik çevre koþullarý ile ilgili tüm kýsýtlarý göz önüne alarak önerilmiþtir. Sözleþme-Að bir iyi tanýnmýþ müzakere protokolüdür ki her etmenin (veya etmenler aðý içerisinde her düðümün) bir yönetici veya üstlenici rolü olabilir. Önerilen modelin verimliliði bazý simülasyon deneyleri ile incelenmiþtir.

In this paper we are interested to multi-agent foraging, where a team of agents search environment until they find some interested objects and return to nest. Apart from existing models for foraging, we consider a multi-agent system that the agents are restricted with fuel consumption. Additionally, interested objects in environments are in motion all the time. Then, the foraging problem is constrained with complex conditions of agents’ and the environment’s requirements. A Contract-Net model is proposed to solve this foraging considering all the constraints related with fuel consumption as well as dynamic environment conditions. Contract-Net is a well-known negotiation protocol where each agent (or node in the agents net) can be in role of a manager or contractor. Efficiency of the proposed model is investigated by some simulation experiments.