Atýksularda toksik ve kalýcý organiklerin bulunmasý durumunda biyolojik arýtýmla yeterli verim elde edilememektedir. Bu tip atýksulardan toksisite ve organik yük giderimi için biyolojik arýtým öncesi ileri oksidasyon proseslerine dayanan kimyasal prosesler kullanýlmaktadýr.
leri oksidasyon prosesleri, hidroksil radikallerinin olusumuna dayanmaktadýr.
leri oksidasyon proseslerinden biri olan Fenton proses, diger ileri oksidasyon prosesleriyle karsýlastýrýldýgýnda basit ve ekonomik olusu, kýsa reaksiyon zamaný gerektirmesi gibi birçok avantaja sahiptir. Fenton proses, birçok farklý alanda uygulanmaktadýr. Bu makalede, bir ileri oksidasyon prosesi olan Fenton proses incelenmistir.

Biological wastewater treatment is not effective treatment method if raw wastewater contains toxic and refractory organics. Advanced oxidation processes are applied before or after biological treatment for the detoxification and reclamation of this kind of wastewaters. The advanced oxidation processes are based on the formation of powerful hydroxyl radicals. Among advanced oxidation processes Fenton process is one of the most promising methods. Because application of Fenton process is simple and cost effective and also reaction occurs in a short time period. Fenton process is applied for many different proposes. In this study, Fenton process was evaluated as an advanced oxidation process in wastewater treatment.

Bu çalýsmada çelik lifli betonlarýn darbe direncine, agrega maksimum dane boyutunun etkisi incelenmistir. Çalýsmada maksimum dane boyutu 10 mm, 15 mm, 20 mm ve 25 mm olan kireç tasý kökenli kýrma agrega kullanýlarak, 8 farklý lifsiz-çelik lifli beton üretilmistir. Üretilen lifli-lifsiz betonlarda; su/çimento oraný 0.50, çimento dozajý 400 kg/m3 olarak sabit tutulmustur. Lifli betonlarda hacimce % 1.0 oranýnda, narinligi 65 olan, iki ucu çengelli çelik lif kullanýlmýstýr. Üretilen betonlardan hazýrlanan 150 mm ayrýtlý küp örnekler üzerinde, 28 günlük standart kür sonunda tek eksenli basýnç, yarmada çekme ve ultra ses deneyleri yapýlarak, betonlarýn mekanik özellikleri belirlenmistir. Ayrýca, çalýsma kapsamýnda üretilen betonlarýn darbe testleri ACI 544.3R-93 ‘ce önerilen darbe deney düzenegi kullanýlarak gerçeklestirilmistir. Darbe testleri için 150 mm çaplý 300 mm yükseklikli örnekler hazýrlanarak 28 gün kür edildikten sonra, çapý 150 mm yüksekligi 64 mm olacak sekilde kesilerek özel diskler hazýrlanmýs ve bu diskler üzerinde darbe testleri yapýlmýstýr. Deneylerden elde edilen sonuçlar lif varlýgý ve agrega maksimum boyutunun degisimine baglý olarak degerlendirilmistir.

In this study, the effect of maximum size of aggregate on impact resistance of fiber reinforced concrete were investigated. Using crushed limestone aggregate with 10, 15, 20 and 25 mm of maximum size, 8 different normal-steel fiber reinforced concretes were produced. Water/cement ratio and cement dosage of concrete mixtures are 0.5 and 400 kg/m3, respectively. Hooked-end bundled steel fibers with l/d ratio of 65 and 1.0% fiber volume were used in fiber concretes. After 28 days standard curing, compressive strength, split tensile strength and ultrasonic pulse velocity tests were performed on 150/150/150 mm cube specimens. Additionally, impact resistances of concrete specimens were determined using impact test apparatus described in ACI 544.3R-93. 150x300 mm cylinders were prepared for impact resistance tests. After 28 days curing, these specimens were cut and 150x64 mm special discs were prepared. Impact resistance test were performed on these special discs. Experimental results were evaluated corresponding to presence of steel fiber and aggregate maximum size.

Günes havuzlarý, günes enerjisini uzun süre boyunca toplayan ve depolayan sistemlerdir. Bu sistemlerin ülke genelinde daha yaygýn bir sekilde kullanýlmalarý için, fiziksel özelliklerinin yanýnda günes enerjisinden sýcak su üretimi ve depolamasýnýn ekonomik olup olmadýklarýnýn da bilinmesi gerekir. Kullaným ömrü maliyet analizi özel proseslerin veya kýyaslamasý yapýlacak proseslerin çevresel etkilerini tanýmlayan ve degerlendiren bir sistematik analitik metottur. Sistemin maliyetini belirlemek için; kaynak tüketimini, enerji kullanýmýný, malzeme ve enerji dengelerini, ham maddeleri kullanýlabilir ürünlere çevirme operasyonlarýnda besikten mezara seklinde bir konu olarak ele alýr. Bu çalýsmada; 3,5x3,5 m2 alanlý ve 2 m derinliginde bir günes havuzunun yansýtýcý kapaklý ve kapaksýz olmasý halinde havuzun kullaným ömrü maliyet analizi yapýlmýs ve Göller Bölgesi sartlarýnda bu günes havuzundan alýnabilecek enerji miktarý bulunmustur.

Solar ponds are the systems which collect solar energy and store it for long periods of time. For effective and efficient use of these systems in the country, concepts relating economy of solar ponds which generated hot water from the sun must be known besides their physical properties. Life cycle cost analysis is a systematic analytical method that helps identify and evaluate the environmental impacts of a specific process or competing processes. In order to quantify the costs, resource consumption, and energy use, material and energy balances are performed in a cradle-to-grave manner on the operations required to transform raw materials into useful products. In this study; life cycle cost analysis of reflecting covered and non covered solar ponds are calculated for a volume of 3.5x3.5x2 cubic meters and presented. Also the energies extractable for these solar ponds in Goller Region climatic conditions are given.

Bu makalede, yükseltici tip dönüstürücü devresinde giris akýmýnýn aktif sekillendirilmesi için bir kayma mod denetleyici tasarlanmýstýr. Tasarlanan denetleyicinin dayanýklýlýgý giris hat gerilimindeki degisimlerin yaný sýra dönüstürücünün çýkýs katýndaki yük degisimleri ve farklý çýkýs gerilim referanslarýna göre test edilmistir. Benzetim çalýsmalarý MATLAB/Simulink programý kullanýlarak gerçeklestirilmistir. Benzetim sonuçlarýndan, giris gerilimi ile giris akýmýnýn ayný fazda olmasý saglanmýs ve yaklasýk birim güç faktörü elde edilmistir.

In this paper, a sliding mode controller is designed for active shaping of the input current in the boost converter. Robustness of the designed controller is tested with variable output voltage references, different loads and network voltage variations. For the simulations, MATLAB/Simulink programme is used. From simulation results, the same phase was provided between input current and input voltage and nearly unity power factor was obtained.

Elektronik balastlar manyetik balastlara kýyasla, daha yüksek etkinlik faktörüne, daha iyi ýsýk kalitesine, daha uzun lamba ömrüne ve daha küçük hacme sahiptir. Bu çalýsmada, lamba gücü, balast empedansýný ve rezonans frekansýný degistiren manyetik kontrollü bobin tarafýndan yapýlmaktadýr ve bu yöntem kendinden tetiklemeli akim beslemeli push pull tipi elektronik balastlarda gerçeklestirilmistir. Burada sunulan güç kontrolü yönteminde, sýfýr voltaj anahtarlamasý gerçeklestirilmistir. Elde edilen sonuçlarý karsýlastýrmak için, sunulan yöntemin ayný zamanda simulasyonuda yapýlmýstýr. Deneysel ve simulayon sonuçlarý uyum göstermektedir.

Electronic ballasts have several advantages over magnetic ballasts such as providing higher efficacy, better illumination quality, longer lamp life and smaller size. In this study, magnetically controlled inductor controls the florescent lamp power by changing the ballast impedance and resonant frequency and the proposed topology is implemented on self-oscillating push pull electronic ballast. In the proposed ballast power control technique, zero voltage switching (ZVS) is accomplished. The topology is also simulated in order to compare the results. Both simulation and experimental results have good agreement.

Bu makalede, mikrodalga enerjisinin, sahip oldugu üstün özelliklerinden dolayý, analitik kimya sahasýnda sýklýkla karsýlasýlan numune çözündürme, çözücü ekstraksiyonu, numune kurutma, nem ölçümü, çözücü desorbsiyonu - absorbsiyonu, numune temizleme, khromogenik reaksiyonlar, analitik numunelerin analize hazýrlanmasý ve nebulizasyon konularýna ve ayrýca endüstride kullanýlan katalizörler hazýrlanýrken mikrodalgalarýn kullanýlmasý sonucu ortaya çýkan etkilere, ortaya konan hipotezlere, ileri sürülen görüslere yer verilmis ve katalizör hazýrlama safhalarýnda kullanýmý ile ilgili uygulamalardan örnekler sunulmustur. Bu çalýsma ile, mikrodalga enerjisinin analitik kimya sahasýnda ve katalizör hazýrlamadaki kullaným tekniklerine yönelik olarak son yýllarda ortaya çýkan önemli gelismeler degerlendirilmis ve böylece bu konularda çalýsan akademisyenlere katkýda bulunulmasý hedef alýnmýstýr.

In this article, microwave energy, because of its excellent properties, has been used in the analytical chemistry applications such as sample digestion, solvent extraction, sample drying, the measurement of moisture, analyt desorption and adsorption, sample clean-up, chromogenic reaction, speciation and nebulization of analytical samples, the effect of microwaves on catalysis preperation used in industry, the hypotesis and the ideas written on this matter and the examples concerned with the practice exercise into the preperation of catalysis were submitted. The important developments used into the analytical chemistry and the prepare of catalysis area in the latest years was appreciated and taked aim at the academician studied on this subjects.

Tehlikeli madde tasýmacýlýgýnda olusacak herhangi bir kazanýn gerek insan saglýgýna gerekse de çevreye olacak olan etkilerine karsý olusan duyarlýlýgýn artmasýyla, bu çesit tasýmacýlýgýn güvenligine yönelik kaygýlar artmýstýr. Bu makalede tehlikeli madde tasýmacýlýgý oyun teorisi çerçevesinde en az riski içerecek çözüm metoduyla modellenmistir. Tasýmacý organizasyon sebekedeki linklerden maksimum olumsuz etkiyi olusturacak olanýn üzerinde bir kazanýn oldugu varsayýmýyla beklenen maksimum maliyeti minimize etmeye çalýsarak Nash dengesi çerçevesinde en güvenli tasýma güzergâhýný belirlemektedir.

The safe movement of hazardous materials is receiving increased attention due to growing environmental awareness of the potential health affects of a release causing incident. A novel approach developed in this paper through a game theory interpretation provides a risk-averse solution to the hazardous materials transportation problem. The dispatcher minimizes the expected maximum disutility subject to worst possible set of link failure probabilities, assuming that one link in the network fails. The expected cost at the Nash equilibrium is a useful measure to evaluate the routing strategies for the safe movement of hazardous materials.

Bir anahtarlamalý relüktans motor (ARM) yapýsý çift çýkýntýlý kutuplu olup, sabit mýknatýs, iletken ve çubuk içermemektedir. Bu nedenle, bu geometrik yapýnýn vida pompa önerisi için bir avantaj olarak kullanýlmasý düsünülmüs; eksenel ve radyal akýlý ARM'nin yapýsýndan esinlenerek manyetik rotor parçalý olarak tasarlanmýstýr. Önerilen ARM, 6/4 kutuplu, 3 fazlý olup manyetik olmayan malzemeden yapýlmýs vida rotor, manyetik rotor parçalarý arasýna yerlestirilmis ve pompanýn rotor yapýsý elde edilmistir. Statorda her faz için aký yoluna yerlestirilmis 2000 sarýmlý 4 sargý vardýr. Vida rotor manyetik kuplaja dahil degildir. Burada pompa rotorunun kendisi dogrudan tahrik uygulamasýnda bir hareketlendiricidir. Bu sistem VP-ARM olarak isimlendirilmistir. VP-ARM'nin endüktans, tork, güç ve manyetik aký gibi elektriksel ve manyetik büyüklükleri analitik olarak hesaplanmýs ve sonlu elemanlar yöntemiyle (Ansoft Maxwell 3D) ile tahmin edilmis; önerilen sistemin mekanik ve dinamigi incelenmemistir. Rotorun kendisinin özellikle bir hareketlendirici oldugu dogrudan tahrik uygulamasýnda VP-ARM ayrýca bir sürücü motorun, kaplinlerin ve devir ayarlama elemanlarýnýn kullanýlmamasý üstünlügü ile cazip bir seçim olarak gözükmektedir.

Structure of a Switched Reluctance Motor (SRM) has double salient poles and does not include permanent magnet, conductor and bar. Therefore, this geometrical structure is intended to be used as an advantage for the screw pump proposal; magnetic rotor has been designed partially, inspired from the structure of radial and axial flux SRM. Proposed SRM has 6/4 poles and 3 phase configuration. Screw rotor, which is made of non-magnetic material, has been installed between magnetic rotor and the rotor structure of the screw pump has been obtained. In stator, there are 4 coils of 2000 turns installed in flux path for each phase. The screw rotor isn’t included in the magnetic coupling. Here the pump rotor itself is an actuator of direct drive application. This system has been called as SP-SRM. Electrical and magnetic quantities like inductance, torque, power, magnetic flux of the SPSRM have been calculated analytically and predicted by finite elements method (Ansoft Maxwell 3D); it doesn’t cover mechanics and dynamics of the proposed system. In the direct drive actuator application where the rotor itself is considered as an actuator, the SP-SRM looks like an attractive choice with its superiority of eliminating the used of a driver motor, couplings and gear boxes.

Bu çalýsmada, yarýiletken tekli adým kýrýlma indisli lazerlerde en düsük modlu çift ve tek fonksiyonlu alanda olasýlýk ve kayýp oranlarý alfa yöntemi ile teorik olarak incelenmis ve bulunan yeni formüllerin dogruluklarý nümerik olarak gerçeklenmis ve karsýlastýrýlmýstýr: En düsük modlu çift ve tek fonksiyonlu alana iliskin sonuçlarýn az da olsa farklý olduklarý görülmüstür. Çift ve tek fonksiyonlu alana ait bu hassas farklýlýklarýn asimetrik ve simetrik durumlarda normalize yayýlým sabitleri, bunlara baglý olarak hapsedicilik faktörleri, bölgelere ait yayýlým sabitleri, dalga numaralarý gibi büyüklüklere de ayný hassasiyetle yansýdýgý nümerik örneklerde açýkça görülmektedir. Fakat faz sabitleri, faz hýzlarý, efektif indis ve aktif bölgenin enerji seviyelerinin, bölgelerin kýrýlma indisleri ayný kaldýgý sürece, degismedigi gözlenmistir.

In this work, probability and loss ratios for least mode even and odd fields in the semiconductor single stepindex lasers with alpha method are theoretically have been studied and validities of novel found formulas are confirmed and compared with each other numerically: That the results for the least mode even and odd fields are also marginally different has been seen. These accurate differences on the asymmetric and symmetric cases have reflected to the quantities, such as normalized propagation constants, confinement factors depend on them, propagation constants of the regions, wave numbers are the same accuracy, has been understood in the numerical samples clearly. But, unless the refractive indices are changed, that phase constants, phase velocities, effective indices and energy levels of active region are the same has been evaluated.

Bu çalýsmada, birlikte ve ayrý ayrý granüle yüksek fýrýn cürufu (YFC) ve granüle bazaltik pomza (GBP) katkýlý betonun durabilite özellikleri arastýrýlmýstýr.
nce agrega yerine degisik oranlarda YFC ve GBP kullanýlarak beton örnekler üretilmistir. Deniz suyunda bekletilen beton örneklerin kimyasal asýnmalarý, basýnç ve mikroyapýlarý arastýrýlmýstýr. Musluk suyunda bekletilen betonlarýn mekanik asýnma degerleri belirlenmistir. Test sonuçlarý, YFC ve GBP’nýn basýnç dayanýmýna ve kimyasal asýnmaya olumlu katký yapmýstýr. Test sonuçlarý beton durabilitesinin, katký tipi ve katký miktarýna baglý oldugunu göstermistir. YFC katkýlý örneklerin asýnma degerleri GBP katkýlý örneklerin asýnma degerlerinden daha az olmustur. Esit oranda GBP + YFC katkýlý örneklerde asýnma degerinin en düsük oldugu gözlenmistir. Arastýrma, deniz yapýlarýnda kullanýlacak betonlarda, ince agrega olarak GBP ve YFC katkýlarýnýn kullanýlmasýnýn beton durabilitesini gelistirebilecegini göstermistir.

In this research, the durability properties of the concrete incorporating ground blast furnace slag (GBS) and ground basaltic pumice (GBP) each separately or both together were investigated. The fine aggregate of concrete were replaced by GBS and GBP. The abrasion of concrete, compressive strength and microstructure of concrete, which were immersed in sea, was determined. The mechanical abrasion of concretes, which were immersed in tap water, was also determined. The test results showed that the presence of GBS and GBP had a beneficial effect on the compressive strength and chemical abrasion value. The results indicate that the durability of concrete depending on the types and amount of additives. Furthermore, specimen which was made equal percentage of GBS and GBP was found to have higher seawater attack resistance than that of the control concrete. Results showed that concrete used in marinastrucrute, the use of GBS and GBP as fine aggregate could be enhanced concrete durability.