Ülkemizde ulaþým alt türler arasýndaki dengesizlik ve entegrasyon en önemli problem olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Çalýþmada son yýllarda içhat hava taþýmacýlýðý alt türünde gözlenen talebin aylýk deðiþimini yansýtabilen indeksleme yöntemi kullanýlarak modellemesi yapýlmýþ, geleceðe yönelik tahminler yapýlarak alt türlerdeki dengesizliðin giderilmesi yönünde önerilerde bulunulmuþtur. Modelleme çalýþmasýnda baðýmsýz deðiþkenler olarak Satýn alma Gücü Paritesi ve jet yakýt fiyatlarý kullanýlmýþtýr. Kullanýlan yöntem ile aylýk ve mevsimsel deðiþmelere duyarlý bir model geliþtirilmiþtir. Yapýlan hesaplamalar sonucunda gelir seviyesinde iyimser geliþmeler gözlenmesi ve jet yakýt fiyatlarýnda düþük seyrin gözlenmesi durumunda karayolu ulaþým sisteminin ardýndan hava taþýmacýlýðýnýn demiryolu sistemi ile ciddi bir rekabet içinde olacaðý belirlenmiþtir. Bu nedenle ücret politikalarýnda gerekirse jet yakýt fiyatlarýnda vergi düzenlemesi ile talep geliþiminin desteklenmesinin gerekli olduðu düþünülmektedir.

The lack of balance and integration between transportation modes in Turkey is one of the main problems. In this study, domestic air transport demand is modeled and evaluated under scenarios. For this purpose, indexing method which is able to indicate observed monthly and seasonal variations in demand is used. Proposals are suggested in order to overcome the lack of balance between transportation modes. In modeling, purchasing power parity and jet fuel prices as independent variables are used. Results showed that the developed model using indexing method is substantially sensitive to observed monthly and seasonal variations in domestic air transport demand. Furthermore, in the event that there are optimistic an increase in the income level and a crawl in the jet fuel prices, domestic air transport can rival with railways for second place in the transportation modes behind highways. For this reason, it is considered regulation on wages policy and tax of jet fuel prices necessary to support development of domestic air transport demand.

Diferansiyel Geliþim Algoritmasý son yýllarda mühendislik optimizasyon problemlerinin çözümünde etkin olarak kullanýlan bir yöntem olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Temel olarak Genetik Algoritma tekniðine benzer çalýþma prensibine sahip olan Diferansiyel Geliþim algoritmasý, diðer sezgisel algoritmalara oranla yapýsal olarak daha basit olmasýna karþýn optimum deðerlere ulaþmada daha kararlý bir yöntemdir. Bu çalýþmada, Diferansiyel Geliþim Algoritmasý ulaþým að tasarýmý problemlerine uygulanmakta ve çözüm üzerindeki etkinliði incelenmektedir. Bu kapsamda, Birleþtirilmiþ Ulaþým Að Tasarýmý ve kentiçi karayolu aðlarýndaki yol kenarý park yerlerinin belirlenmesi problemlerinin çözümü için iki seviyeli programlama yaklaþýmý altýnda DG algoritmasý tabanlý modeller geliþtirilmiþtir. Bu modellerde, üst seviyede optimum yatýrým ve parklanma stratejileri araþtýrýlýrken, alt seviyede sürücü reaksiyonlarýný temsil eden Deterministik Trafik Atama problemi Frank-Wolfe algoritmasý ve VISUM trafik modelleme yazýlýmý kullanýlarak çözülmüþtür. Önerilen modellerin etkinliklerinin belirlenmesi amacýyla Sioux-Falls test aðý üzerinde sayýsal uygulamalar gerçekleþtirilmiþtir. Elde edilen sonuçlar Diferansiyel Geliþim Algoritmasýnýn ulaþým að tasarýmý problemlerinin çözümünde etkin þekilde kullanýlabileceðini göstermiþtir.

Differential Evolution algorithm has effectively been used to solve engineering optimization problems recently. The Differential Evolution algorithm, which uses similar principles with Genetic Algorithms, is more robust on obtaining optimal solution than many other heuristic algorithms with its simpler structure. In this study, Differential Evolution algorithm is applied to the transportation network design problems and its effectiveness on the solution is investigated. In this context, Differential Evolution based models are developed using bi-level programming approach for the solution of the transportation network design problem and determination of the on-street parking places in urban road networks. In these models, optimal investment and parking strategies are investigated on the upper level. On the lower level, deterministic traffic assignment problem, which represents drivers' responses, is solved using Frank-Wolfe algorithm and VISUM traffic modeling software. In order to determine the effectiveness of the proposed models, numerical applications are carried out on Sioux-Falls test network. Results showed that the Differential Evolution algorithm may effectively been used for the solution of transportation network design problems.

Son yýllarda araþtýrmacýlar, bitümlü sýcak karýþým asfaltýn yerini alacak benzer veya tercihen daha yüksek performanslý, üretim maliyetlerini azaltan, doðal kaynaklarý koruyan, çevreye daha az zararlý ve uygulamada daha verimli bitümlü karýþýmlar elde etme yolunda çalýþmalar yürütmektedirler. Ilýk karýþým asfalt sistemlerinin kullanýmý ile asfalt numunelerinin karýþtýrma ve sýkýþtýrma derecelerinde fark edilebilir düþüþ gözlenmektedir. Uygulama sýcaklýklarýndaki belirgin düþüþlerin, asfalt kaplamalarda meydana gelebilecek yaþlanmadan kaynaklanan bozulmalarý azaltacaðý öngörülmektedir. Bu çalýþmada, organik ýlýk karýþým asfalt katký maddesinin bitümlü karýþýmlarýn yaþlanma özellikleri üzerine etkileri araþtýrýlmýþtýr. Çeþitli oranlarda organik ýlýk karýþým asfalt katký maddesi içeren bitüm ile hazýrlanan asfalt karýþýmlarý ve kontrol karýþýmlarý; kýsa dönem ve uzun dönem yaþlanmaya tabi tutulduktan sonra yaþlanma oranlarý ve yaþlanma indeksleri, indirekt çekme mukavemeti deneyleri ile belirlenmiþtir. Deney sonuçlarý, bitümlü sýcak karýþýmlara kýyasla organik katký içeren ýlýk karýþým asfalt numunelerinin yaþlanmaya karþý daha dirençli olduðunu göstermektedir.

In recent years, researchers have been conducting studies in order to discover new alternative technologies for hot mix asphalts. These new technologies are expected to be higher in performance, lower in costs, sustainable over natural resources, environmentally friendly and easy to apply. With utilization of warm mix asphalt technologies, it is possible to decrease mixing and compaction temperatures of asphalt applications. In warm mix asphalt pavements, it is expected that ageing induced failures be less than hot mix asphalt pavements due to lower application temperatures. Within the scope of this study, the effects of an organic warm mix asphalt additive over ageing characteristics of bituminous mixtures have been investigated. In order to estimate the proportion of hardening of warm mix asphalt specimens containing different contents of organic additive and control specimens with no additive content, all specimens have been subjected to short- and long-term ageing. Afterwards, ageing indices have been calculated considering the ratio of indirect tensile strength values of both short- and long-term aged specimens over un-aged specimens. The results show that the aging indices of specimens containing organic warm mix asphalt additive are rather less than the indices of hot mix asphalt specimens.

Çalýþmada Ýzmir’deki sinyalize arterlerden elde edilen verilerden yararlanarak, serbest araç oranýnýn mesafeye ve akým yukarý sinyale ait yeþil süre/Devre süresi oranýna baðlý deðiþimi modellenmeye çalýþýlmýþtýr. Modelleme aþamasýnda araçlarýn takip aralýklarýnýn Cowan M3 daðýlýmýna uyduðu kabul edilmiþtir. Yapýlan hesaplamalar sonucunda sol þeritteki serbest araç oranýnýn, diðer þeritlere oranla daha düþük olduðu; dolayýsýyla daha fazla araç tarafýndan kullanýldýðý anlaþýlmýþtýr. Ayrýca hesaplar, “Alfa” deðerinin, beklenildiði gibi, sinyalden uzaklaþtýkça arttýðýný göstermiþtir.

In this study, the variation in the proportion of free vehicles at a signalized arterial is tried to be modeled with respect to distance and green/cycle time ratio. In the analysis, it is assumed that headways between vehicles can be defined with Cowan M3 distribution. From the analysis, proportion of free vehicles in the left lane of an arterial is lower than other lanes. This results indicates that, left lanes are occupied by higher vehicle volumes. The analysis also showed that, proportion free vehicles increase with respect to the distance to traffic signals as expected.

Sosyo-ekonomik verilere dayanarak yapýlan çalýþmalara göre gençlerin trafik kural ihlallerine daha eðilimli olduðu ve tüm dünyada genç sürücülerin, özellikle heyecan arama ve tecrübesizlik nedeniyle, trafik kazalarýnda büyük rol oynadýðý bilinmektedir, bu nedenle genç nüfusun yoðun olduðu ülkemizde genç sürücü davranýþlarý incelenmelidir.
Bu çalýþmanýn ana hedefi; genç sürücülerin (18-29 yaþ) trafik kurallarýna ne kadar uyduklarýný belirlemek ve genç sürücülerin sosyo-ekonomik yapýlarý, sürüþ tecrübeleri gibi deðiþkenlerle trafik ihlalleri arasýnda bir iliþki olup olmadýðýný açýklamaya çalýþmaktýr.
Çalýþmada sürücü eðilimlerinin saptanmasýnda ve trafik kazalarýnda belirleyici olan; kýrmýzý ýþýkta geçme, emniyet kemeri takmama, hýz sýnýrýný aþma ve alkollü araç kullanma olmak üzere dört ana kural ihlali incelenmiþtir. Genç sürücülerin trafik kural ihlalleri ile sürüþ davranýþlarý arasýndaki iliþkileri detaylý incelemek için yapýlan anket çalýþmasý ile toplanan veriler bu çalýþmada kullanýlmýþtýr. Kiþisel Bilgiler ve Kural Ýhlalleri gruplarý altýnda toplanan sorulardan oluþan anket çalýþmasý Aydýn ve Malatya Ýlleri Merkez Ýlçelerinde gerçekleþtirilmiþtir. sürücü ehliyetine sahip ve en az bir yýldýr aktif olarak araç kullanan 18-29 yaþ arasý sürücüler hedeflenmiþtir. Belirtilen özellikleri saðlayan, farklý eðitim ve gelir düzeylerine sahip, Aydýn'da 417, Malatya'da ise toplam 400 genç sürücüye yüz yüze anket tekniði kullanýlarak anket yapýlmýþtýr.
Sürücülerin sosyo-ekonomik verileri ve sürüþ davranýþý verileri toplanmýþ ve bu deðiþkenler ile kural ihlali yapma eðilimi arasýndaki iliþki ikili (binary) logit model kullanýlarak incelenmiþtir. Çalýþma sonucunda genç sürücüler daha yakýndan tanýnmýþ, gerçekleþtirdikleri trafik kural ihlalleri, sürüþ davranýþlarý, sosyo-ekonomik ve demografik yapýlarý arasýnda ne gibi iliþkiler olduðu ortaya çýkarýlmýþtýr.

Studies based on socio-economic data shows that, young drivers have more tendencies to traffic rule violations and play significant role on traffic accidents caused by sensation seeking and lack of experience. For this reasons Turkey, which is a country with large youth bulge, must be subjected to studies on young driver behaviors.
Main objective of this study is to determine obedience of young drivers (18-29 ages) to traffic rules and to analyze relationship of traffic rule violations with variables such as socio-economic structure and driving experience etc.
In this study, four main traffic rules indicating driver tendencies and also significant in traffic accidents are analyzed, which are red light violation, seatbelt violation, speed limit violation and drink driving. To analyze relationship of traffic rule violations and driving behaviors in detail, face to face survey data is used. Surveys which consist of personal information and traffic rule violation sections are conducted in central districts of two cities of Turkey with similar size but different cultural structure, Aydin and Malatya In Aydin 417 and in Malatya 400 Survey data of 18-29 age-old drivers with driving licence and at least one year driving experience, used in this study.
Relationship between socio-economic variables, driving behavior variables and traffic rule violation tendency is analyzed using binary logit statistical models. As a result socio-economic, demographic and driving behavior variables of young drivers which are effective in traffic rule violations are determined.