E-ISSN: 2587-0351 | ISSN: 1300-2694
Pamukkale University Journal of Engineering Sciences - Pamukkale Univ Muh Bilim Derg: 5 (2)
Volume: 5  Issue: 2 - 1999
1.Cover-Contents
Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi
Pages I - III

2.ELASTO-PLASTIC STRESS ANALYSIS OF THERMOPLASTIC MATRIX COMPOSITE LAMINATED PLATES UNDER IN-PLANE LOADING
Ahmet YAPICI, Necmettin TARAKÇIOĞLU, Ahmet AKDEMİR, Ahmet AVCI
Pages 1017 - 1023
Metal lif takviyeli termoplastik matrisli tabakalı kompozit plaklar sıcak pres metoduyla imal edilmiştir. Simetrik ve anti-simetrik tabakalı kompozit plaklar kendi düzlemine paralel yüklere maruzdur. Elastik-plastik sayısal çözüm bazı yük adımları için sonlu elemanlar yöntemiyle (SEM) gerçekleştirilmiştir. Plaklardaki artık gerilmeler ve plastik bölgeler tablolar halinde verilmiş ve şekillerle gösterilmiştir.
Thermoplastic matrix reinforced with metal fiber, composite laminated plates were anufactured by using moulds. The symmetric and antisymmetric laminated plates were loaded by in-plane forces. An elastic-plastic numerical solution has been carried out by finite element technique (FEM) for some load steps. Residual stresses and expansion of plastic zone have been illustrated in tables and figures.

3.HEAT CONDUCTION IN ISOTROPIC HETEROGENEOUS MEDIA
Dilek KUMLUTAŞ
Pages 1025 - 1032
Bu çalışmada, alüminyum ya da kalay ilave edilmiş yüksek yoğunluklu polietilen kompozitlerin efektif ısı iletim katsayısı nümerik metodla dolgu malzemesi konsantrasyonunun bir fonksiyonu olarak araştırılmıştır. Numerik çalışmada, partikül katkılı kompozitlerin ısı iletkenliği, bu kompozitlerin mikro görüntülerinden yararlanılarak nümerik olarak hesaplanmıştır. Kompozit malzemenin resmi üzerine uygun görüntü işlemi yapıldıktan sonra, resmin her pixeline sonlu fark denklemi tanımlanarak ısı iletkenliği saptanmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, düşük partikül konsantrasyonlarında nümerik sonuçlar, deneysel değerler ve tüm modeller birbirine yakındır. %10’ dan daha büyük partikül konsantrasyonu için efektif ısı iletkenliği exponansiyel şekil almaktadır. Bu bölgede tüm modeller iyi sonuç vermemektedir. Ama, nümerik sonuçlar tüm bölgelerde tatmin edici sonuçlar vermektedir.
In this study, the effective thermal conductivity of aluminum or tin filled high-density polyethylene composites is investigated numerically as a function of filler concentration. The obtained values are compared with experimental results and the existing theoretical and empirical models. The thermal conductivity is measured by a modified hotwire technique. For numerical study, the effective thermal conductivity of particle-filled composites were calculated numerically using the microstructural images of them. By identifying each pixel with a finite difference equation and accompanying appropriate image processing, the effective thermal conductivity of composite material is determined numerically. As a result of this study, numerical results, experimental values and all the models are close to each other at low particle content. For particle content greater than 10%, the effective thermal conductivity is exponentially formed. All the models fail to predict thermal conductivity in this region. But, numerical results give satisfactory values in the whole range of aluminum particle content.

4.FACTORS EFFECTTING ON FAILURE AT CARDAN COUPLINGS AND PRECAUTIONS WHICH MUST BE TAKEN
Mehmet UÇAR
Pages 1033 - 1039
Bu çalışmada kardan kaplinlerinde imalattan ve yanlış kullanılmadan dolayı işletme esnasında oluşabilecek muhtemel hasarlar ele alınmıştır. Çalışma şartları belli olan kardan kaplinlerinde oluşan hasarlar incelenerek hasara etki eden sebepler ve faktörler araştırılmıştır. Alınan numuneler incelenerek yapılan araştırmalar sonunda elemanın belirlenen ömründen önce hasara uğramaması için sistemin aşırı yüklenmemesi, izafi hareketli bölgelerde yağlamanın tam olması, kullanılan yağın düşük ve yüksek sıcaklıklarda(- 30 o C, 120 o C) özelliğini kaybetmemesi, istavroz muylusu ile iğneli yatağın darbeli yüklere ve yüzey aşınmasına karşı mukavim olması, çatal ile ara milinin bağlandığı kısımda kaynaktan oluşan iç gerilmelerin giderilmesi ve kaplinin statik ve dinamik olarak dengelenmesi gerektiği görülmüştür.
In this study, failures caused by bad usage during operation and by manufacturing are examined. Failures occurred on cardan coupling are analyzed by using of photographs which have been taken. As not to be occurred any failures on cardan coupling before its usage life, it has been seen that system must not be over loaded, exact oiling in areas which have relative motion must be used, oil used must have high performance at both low and high temperature (- 30 o C, 120 o C), cross pin and needle bearing must have high strength against to wear and shock loads, internal strength on the areas which have been connected by welding must be decreased and coupling must be balanced as statically and dynamic.

5.ANALYSIS OF RESIDUAL STRESS IN THE METAL MATRIX COMPOSITE PLATES WITH CIRCULAR HOLES
Muzaffer TOPCU, Ayşe ÖNDÜRÜCÜ, Harun KARAKAYA
Pages 1041 - 1046
Bu çalışmada düzgün yayılı çekme kuvvetlerine maruz dairesel delikli kompozit levhalarda sonlu eleman yöntemiyle elasto-plastik gerilme analizi yapılmıştır. Çözümde dokuz düğümlü dikdörtgen izoparametrik elemanlar kullanılmıştır. 0 ve 90 derece takviye edilmiş kompozit levhalarda farklı delik çapları için delik civarındaki artık gerilme değişimleri incelenmiştir.
In this study, elasto-plastic stress analysis have been made for metal matrix composite plates containing a central hole subjected to uniaxial tension under various uniformly distributed loads. In the solution, ısoparametric rectangular elements with nine nodes have been used. In the reinforcement angles 0 and 90 degrees for different diameters of the holes ın the vicinity of the holes residual stress variations have been investigated.

6.PLASTIC ZONES IN AN INFINITELY LONG TRANSVERSELY ISOTROPIC SOLID CYLINDER CONTAINING A RINGSHAPED CRACK
Mesut UYANER, Ahmet AKDEMİR, Seçil ERİM, Ahmet AVCI
Pages 1047 - 1056
Bu çalışmada yüzük şeklinde çatlak bulunduran elastik-ideal plastik sonsuz uzunluklu bir silindir ele alınmıştır. Problem düzgün yayılı yük etkisi altında enine izotrop bir malzeme için integral dönüşüm tekniği kullanılarak formüle edilmiştir. Problemin geometrisi gereğince Hankel ve Fourier integral dönüşüm teknikleri seçilmiş ve problem bir tekil integral denklemine indirgenmiştir. Bu integral denkleminin belli noktalardaki değerleri Gauss Quadrature formülü kullanılarak sayısal olarak elde edilmiştir. Plastik bölge uzunlukları, plastik bant modeli kullanılarak elde edilmiştir.
In this study, the problem of a ring shaped-crack contained in an infinitely long solid cylinder of elastic perfectly-plastic material is considered. The problem is formulated for a transversely isotropic material by using integral transform technique under uniform load. Due to the geometry of the configuration, Hankel and Fourier integral transform techniques are chosen and the problem is reduced to a singular integral equation. This integral equation is solved numerically by using Gaussian Quadrature Formulae and the values are evaluated for discrete points. The plastic zone lengths are obtained by using the plastic strip model.

7.COMPARING PUMA ROBOT ARM WITH THE HUMAN ARM MOVEMENTS; AN ALTERNATIVE ROBOTIC ARM SHOULDER DESIGN
Mustafa BOZDEMİR, Esat ADIGÜZEL
Pages 1057 - 1061
Robot kollarının insan gücü yerine kullanımı, son yıllarda giderek yaygınlaşmaktadır. Kullanım alanının genişlemesi, robot kolunun hareket yeteneğinin gelişimine paraleldir. Bu çalışmada robot kollarının gelişmiş bir sistemi olan PUMA Robot Kol Sistemi insan kolu ile hareket açısından karşılaştırıldı. PUMA Robot Kol Sistemi’ne, insan omuz eklemine benzer hareketler yapabilmesi için yeni bir mafsal eklendi. Bu sayede, ön ve arkaya hareket edebilmesinin yanı sıra, yana doğru açılma hareketi de yapabilen bir omuz tasarlandı.
Using the robotic arms instead of human power becomes increasingly widespread nowadays. Widening of the robotic arms usage field is parallel to improvement of movement capability of it. In this study PUMA Robotic Arm System that is a developed system of the robotic arms was compared with a human arm due to movement. A new joint was added to PUMA Robotic Arm System to have the movements similar to the human shoulder joint. Thus, a shoulder was designed that can make movements through the sides in addition to fore and back movement.

8.THE CHANGE OF MECHANICAL PROPERTIES IN COLD DRAWN BARS BY HEAT TREATMENT
N. Sinan KÖKSAL
Pages 1063 - 1066
Malzemelerin özelliklerinde, imalat usulleri ve yapılan ısıl işlemler önemli olmaktadır. Makine konstrüksiyonunda, kullanılan malzemelerle emniyetli konstrüksiyon oluşturmak, bu özelliklerin bilinmesi ve doğru kullanılmasına bağlıdır. Bu çalışmada; soğuk çekme çubuklarından Ç1040 numunesine, üç farklı sıcaklıkta (500 o C, 650 o C, 840 o C) ısıl işlem uygulanmış ve ısıl işlem uygulanmamış ( 25 o C’deki ) numunelerle mukavemet, sertlik ve % uzama değerleri karşılaştırılmıştır. Soğuk çekme çubukları, sıcak haddelenmiş çubuklara oranla daha fazla mukavemet değerleri göstermiştir. Bunun sebebi imalatta seçilen işlem türüdür. Isıl işlem ile sertlik, mukavemet değerleri azalmış, süneklik (% uzama değerleri) artmıştır. Artış ve azalış oranının, uygulanan ısıl işlem sıcaklığına göre değiştiği görülmüştür.
Manufacturing methods and the applied heat treatment are important for the properties of materials. Building safe constructions with the materials used depends on the knowledge and correct use of their properties. In this study, cold drawn bar specimens of Ç1040 are heat treated in three different temperatures (500 o C, 650 o C, 840 o C) and the strength, hardness, and strain values are compared with those of untreated materials. Cold drawn bars has shown higher strength values when compared with the hot rolled bars. This is because of the type of process selected for manufacturing. By heat treatment, strain has increased, hardness and strength have decreased. It has been observed that the rate of increasing or decreasing depends on the temperature and duration of the heat treatment.

9.REVIEW OF WATER JET APPLICATIONS IN MANUFACTURING
Faruk MENDİ, Mustafa Kemal KÜLEKÇİ
Pages 1067 - 1075
İmalat işlemlerinde su jetlerinin kullanılması oldukça yakın bir geçmişe dayanmaktadır. Ancak su jetleriyle kesilerek işlenebilen malzeme çeşitlerinin artması, kesme işlemlerinde arzu edilen sonuçların elde edilebilmesi, tekniğin verim ve güvenirliliğinin artmasıyla, özellikle son zamanlarda imalat teknolojisinde aranılan bir işlem olmuştur. Saf su jetleri ahşap, plastik, alüminyum, bakır gibi yumuşak malzemelerin kesilmesinde kullanılmaktadır. Aşındırıcı su jetleri ise; titanyum, inconel, cam, seramikler gibi oldukça sert olan malzemelerin kesilmesinde kullanılmaktadır. Söz konusu bu malzemelerin klasik talaş kaldırma yöntemleriyle kesilmesi imkansızdır. Kullanılan su jeti sisteminin basıncı, uygulama şekline göre 100Mpa-400Mpa, arasında değişmektedir. Aşındırıcı su jeti ile frezeleme, aşındırıcı su jeti ile kesme işlemlerinde kullanılan jet basıncı 400Mpa iken, su jeti ile yüzeyin dövülerek dayanım kazandırılması işleminde kullanılan jet basıncı, yaklaşık olarak 100Mpa’dır. Aşındırıcı su jeti ile kesme işleminde, suya abrasifin karışması olayı ile kesmedeki erozyon işlemi henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Bu incelemede, su jeti sistemlerinin prensipleri ile DIN tanımı 16 MnCr 5 E olan malzemeyle yapılan çalışmalara ait sonuçlar verilmiştir.
Usage of water jets in manufacturing processes, has been known for many decades. A wide range of engineering materials can be cut by water jets with satisfactory results. Enhanced reliability and efficiency of the technique, have yielded the technology greater interest for manufacturing applications. Water jets are used to cut soft materials such as wood, plastics, aluminium and copper. Abrasive water jets are used to cut very hard materials such as titanium, inconel, glass and ceramics. It is impossible to cut these materials with classical cutting technics. A water jet processing system utilises water pressure in the range of 100Mpa-400Mpa, for the different applications. In abrasive water jet milling and abrasive water jet cutting processes, the pressure of the jet is about 400Mpa. In water jet surface penning, the jet pressure is about 100Mpa. The process of abrasives mixing with the water stream is a complex phenomena. Erosion processes involved in cutting not yet fully understood. The lack of understanding the process call for other strategies in finding appropriate ways to obtain a precision depth in cutting operation. In this paper the principles of water jet systems had been explained. Results of experiments that made on cutting process and surface strengthening with water jet had been given.

10.INFILTRATION CHARACTERISTICS IN MULTI-FLOOR BUILDINGS
Dilek KUMLUTAŞ
Pages 1077 - 1081
Binalarda infiltrasyon bir başka deyişle hava sızıntısı, ısı yükü hesaplamalarında önemli rol oynamaktadır. Toplam yükün yaklaşık %20-30 'unu oluşturduğu tahmin edilmektedir. Yük hesaplamalarında infiltrasyonun önemli etkisi, binalardaki hava sızıntısının saptanması için güvenilir metodlara ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda infiltrasyon, kapalı hacimlerin hava kalitesi ile ilgili ısıl konfor çalışmalarında ilave bir öneme sahiptir. Bu çalışmada, ilk olarak infiltrasyon mekanizması, onun oluşmasında etkin rol oynayan rüzgar hızı, sıcaklık farkı gibi ana bileşenler teorik yaklaşımlarla birlikte tartışılmşıtır. Daha sonra, çeşitli metodlar birbirleriyle kıyaslanmıştır. Çalışmanın son kısmında ise, Türkiye'de kullanılan geliştirilmiş DIN 4701 metodu ve bazı algoritmalar, pilot binalara uygulanmış ve deneysel sonuçlarla karşılaştırılmıştır.
Infiltration or in other words the air leakage in buildings has an important role on heat load calculations. The rate of this loss has been estimated as 20 to 30 % of the total load. The indicated important effect of infiltration on the load calculations needs a reliable method for the determination of air leakeage level in buildings. Meantime, the rate of infiltration has an additional importance at the area of thermal comfort studies which deals with the air quality of enclosed volumes. During this research study, first the mechanism of infiltration and the major components of the phenomena (wind pressure, temperature difference) was discussed together with the theoretical considerations. Later, several conventional engineering approachs and emprical methods was reviewed and compared among each others. At the last part of the paper, the modified DIN 4701 method which is presently used in Turkey, and some other algorithms was applied to some pilot buildings and the predictions was compared with experimental results.

11.FIBER GLASS SEMICONDUCTOR LASERS AND THE GAIN COEFFICIENT
Mustafa TEMİZ, Rafig SAMEDOV
Pages 1083 - 1092
AlxGa1-xAs kristalinde x’in çeşitli oranlarda seçimi yapılarak kırılma indisine istenilen değişimin verilmesiyle, elektromanyetik dalga ve enjekte edilen taşıyıcıların (akımın) lazerin aktif bölgesinde aynı anda tuzaklanmalarını gerçekleştirmek için yapılan GaAs/AlxGa1-xAs heterojonksiyon (farklı yapılı eklem) yapılar vasıtasıyla meydana getirilen yarıiletken lazerlerle optik kazanç sağlanır. Fiber glas liflerinde enformasyonun nakli de aynı esasa dayanır. Bu çalışmada fiber glas ve yarıiletken lazerlerde optik kazancın değişimine etki eden faktörler incelenmektedir.
In AlxGa1-xAs choosing x in various per cent of aluminium it is obtained the changing of the index of refraction of the material. So, formed semiconductor lasers by making GaAs/AlxGa1-xAs heterojunction structures with changing the refractive index to confine the electromagnetic waves and injected carriers (current) in active of laser in time gives optical gain. It is also based the same method the transmission of the information. In this work in fiber glass and semiconductor lasers the effecting factors to change the optical gain are investigated.

12.VERTICAL LINEAR PROJECT SCHEDULING FOR HIGH-RISE BUILDINGS
İlker ÖZDEMİR
Pages 1093 - 1098
Bu makalede, doğrusal proje planlamasında ve özellikle büyük, yapımı doğrusal, maliyeti yüksek yatırımlara uygun proje izleme tekniği olan LOB’un (Denge-Devre Diyagramları) geleneksel CPM’le (Kritik Yol Yöntemi) karma bir örneği biçimindeki VPM’in (Düşey Üretim Yöntemi) yüksek binalara uygulanışı verilmeye çalışılmıştır. Bu şekilde tanıtılan yöntemin, projelere karar veren ve yapımını yöneten kişilere projelerin işlemleri, öncelik ve ardışıklıkları ile hız, yapım ve tamamlanma sürelerine karar vermede sözkonusu projelerin plan değişikliği ve düzenlenme aşamalarında yardımcı olarak yol göstermesi amaçlanmıştır.
In this paper, an application to high-rise buildings of VPM (Vertical Production Method) and an example will be given which is composition of two distinct and preferable methods are CPM (Critical Path Method) that is prefering against traditional Bar-Charts or schedules especially in big and costly investments and LOB (Line of Balance) technique that is suitable for using in linear project planning. Thus, it could be expected that to show the way of the method to designer and manufacturer about subjects which are activity, priority and sequencing of high-rise project, speeds of activity and construction, completion times, to add or take out some terms to schedule at the state of project changing.

13.PARKING PROBLEMS IN CITIES: SAMPLE OF DENIZLI
Soner HALDENBİLEN, Yetiş Şazi MURAT, Nesrin BAYKAN, Nagehan MERİÇ
Pages 1099 - 1108
Şehirlerde özel oto ile yapılan yolculukların çoğunluğu, alışveriş ve iş merkezlerinin bulunduğu bölgelere olmaktadır. Dolayısıyla bu bölgelerdeki yolculukların bitiş noktalarında taşıtların mevcut trafik akışını bozmadan uygun bir yerde beklemesi gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Bu amaçla otoparklara ihtiyaç duyulmakta, aksi halde yoliçi veya yoldışında sürücüler tarafından belirlenen yerlerde nizami olmayan şekillerde parklar yapılmaktadır. Otopark alanları dışına yapılan parklar; trafik akımını zorlaştırmakta böylece yolun kapasitesinin azalmasına sebep olmaktadır. Bu çalışmada otopark konusu kısaca incelendikten sonra, Denizli kent merkezine ait yoldışı otopark etüdünün sonuçları verilmektedir. Çalışma kapsamında Denizli kent merkezindeki mevcut yoldışı otoparklar araştırılmış, kapasiteleri ve doluluk oranları belirlenmiştir. Ayrıca otopark ihtiyacı ile ilgili geleceğe yönelik tahminler yapılarak öneriler getirilmiştir.
Most of the traffic flows in cities are directed towards business and shopping centers. At end-points of the trips, the vehicles must be left in some appropriate places without disturbing existing traffic. Based on this demand, parking lots are required; otherwise the drivers select some illegal parking places inside or outside of the road according to their wish. This kind of parking obstructs the traffic flow and cause decreases in road capacity. The aim of this study is to investigate the off-road parking lots in city center of Denizli. In the scope of the survey, the existing off-road parking lots have been studied; their capacities and occupation rates determined. Besides the demand on park places, some predictions for the future have been made and proposal are submitted.

LookUs & Online Makale