E-ISSN: 2587-0351 | ISSN: 1300-2694
Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi - Pamukkale Univ Muh Bilim Derg: 6 (2)
Cilt: 6  Sayı: 2 - 2000
1.
Kapak-İçindekiler
Cover-Contents
Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi
Sayfalar I - III

2.
DELİKLİ KARBON-EPOKSİ PLAKALARIN GERİLME ŞİDDETİ FAKTÖRLERİ ÜZERİNDE KARŞILAŞTIRMALI BİR ÇALIŞMA
A COMPARATIVE STUDY ON THE STRESS INTENSITY FACTOR OF CARBON EPOXY COMPOSITE PLATES HAVING CENTRAL HOLES
M. Hüsnü DİRİKOLU, Alaattin AKTAŞ
Sayfalar 109 - 112
Makalede standart olmayan ince kompozit levhaların gerilme şiddeti faktörlerinin (GŞF) hesaplanmasıyla ilgili karşılaştırmalı bir çalışma sunulmaktadır. Çalışmada Karbon-Epoksi kompozit levhalar kullanılmıştır. Çentiksiz ve üzerinde 4, 6 veya 8 mm çapında delik bulunan deney numuneleri hazırlanıp test edilmiştir. Elde edilen deney sonuçlarına dayanarak, iki analitik yaklaşım ve FRANC-sonlu elemanlar programı kullanılarak kompozitin kritik GŞF’leri hesaplanıp karşılaştırmalar yapılmıştır.
In this paper, a comparative study regarding the determination of stress intensity factors (SIF) for non-standard thin composite plates is presented. Carbon-Epoxy composite plates are considered for the study. Unnotched specimens and specimens containing either 4, 6, or 8 mm dia. holes are prepared and then tested. Based on the experimental data thus obtained, two analytical approaches and a finite element fracture analysis tool called FRANC have been used to compare the critical SIF values for this composite material.

3.
ANİ YÜKLEMEYE MARUZ İÇİ KUM DOLU BİR SİLİNDİR PİSTON SİSTEMİNDEKİ BASINCIN TEORİK İNCELENMESİ
THEORETICAL INVESTIGATION OF A CYLINDRICAL-PISTON SYSTEM FILLED WITH SAND UNDER IMPACT LOADING
Emin Güllü, Yaşar PALA
Sayfalar 113 - 116
Bilinen izontropik gaz denklemi bugüne kadar çeşitli formülasyonlarda gazlar için kullanılmıştır. Bu çalışmada, ani yüklemeye maruz içi kum dolu bir silindir-piston sistemindeki basınç dağılımı kumun gaz gibi davrandığı kabulü altında teorik olarak incelenmekte ve nümerik sonuçlar elde edilmektedir. Formülasyonda geçen ? katsayısı deneysel olarak belirlenmek kaydıyla bu çalışmanın sonuçları, metalürjide kullanılan tozların sıkışma sırasındaki davranışlarının incelenmesinde de kullanılabilir.
Well-known isontropic gas equation has been used in various formulations for several occasions. In this equation, pressure distribution in a cylinder-piston system filled with sand is theoretically found assuming that sand behaves like gases. Some numerical results are also obtained. On the condition that the constant ? is determined experimentally, the results of this paper can also be used in metallurgy.

4.
GENELLEŞTİRİLMİŞ DİFERANSİYEL QUADRATURE METODUNUN YAPI ELEMANLARININ YER DEĞİŞTİRME VE BURKULMA ANALİZİNE UYGULANMASI
APPLICATION OF THE GENERALIZED DIFFERENTIAL QUADRATURE METHOD TO DEFLECTION AND BUCKLING ANALYSIS OF STRUCTURAL COMPONENTS
Zekeriya GİRGİN, Yasin YILMAZ, Ahmet ÇETKİN
Sayfalar 117 - 124
Richard Bellman tarafından 1970’lerde geliştirilen Diferansiyel Quadrature metodu, diferansiyel denklemlerin sonlu sayıdaki düğümlerinin, sayısal çözümüdür. Bu çalışmada Genelleştirilmiş Diferansiyel Quadrature metodunun, yapıların yer değiştirme ve burkulma analizine uygulanışı verildi. Ayrıca, kirişlerin tekil yük altındaki çökmesinin bu metoda uygulanabilirliği de gösterildi. Metodun en önemli bir avantajı, sistemlere basitçe uygulanabilirliği, hesaplama süresinin kısalığı ve rogramlamanın basitliğidir. Değişik sınır şartları ve farklı yüklemelerde elde edilen sonuçlar, mevcut gerçek ve sayısal sonuçlarla karşılaştırıldı. Elde edilen sonuçların çok ince hassasiyetle doğruluğu gösterildi.
The method of differential quadrature developed by Richard Bellman in the 1970s is a numerical solution technique for differential systems by means of a polynomial-collocation approach at a finite number of points. In this paper a global method of generalized differential quadrature is presented to solve the problems on deflection, buckling and vibration behaviour of structural components. Furthermore, the applicability of this method to the deflection analysis of beams due to a point load is also demonstrated. An inherent advantage of the approach is its basic simplicity and small computational effort with easy programmability. Results are obtained for various boundary and loading conditions and are compared with existing exact and numerical solutions by other methods. Numerical examples have shown the accuracy, efficiency and great potential of this method for structural analysis.

5.
ARDIŞIK KESME KALIPLARINDA ŞERİT MALZEMENİN BİLGİSAYAR YARDIMIYLA TASARIMI
COMPUTER AIDED DESIGN OF THE STRIP LAYOUT IN PROGRESSIVE CUTTING DIE
Faruk MENDİ
Sayfalar 125 - 132
Ardışık kesme kalıpları, sac metal parçaların talaşsız imalat yöntemiyle, seri şekilde üretilmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Genel olarak klasik yöntemlerle yapılmakta olan kalıp tasarımı ve uygun kalıp elemanlarının seçimi, tasarımcı için önemli olan zaman kaybına ve maliyetin yükselmesine sebep olur. Ayrıca, muhtemel tasarım değişikliklerinde yeterli esneklik sağlanamamaktadır. Bu çalışmada şerit tasarımı yapabilen QBASIC dilinde 1 MB'lık bir program geliştirilmiştir. Oluşturulan veri tabanlarına göre; şerit malzeme tasarımının yanında, kuvvet analizi yapılabilmekte, kalıplama kuvveti hesaplanmakta, kalıbın ağırlık merkezi bulunabilmekte, standart olmayan parçaların tasarımı ile standart olan parçaların seçimi sağlanabilmektedir. Bu çalışma ile kalıp tasarımında hız, yeterli esneklik ve hassasiyet elde edilmiştir.
Progressive cutting dies have a very important position on the series manufacture of the sheet metals by the method of no-turnings reproduction system. By using classical methods, the design of the dies and the choosing of the suitable die parts are generally time consuming and money spending for designer. In this study, we development a program based on 1 MB study in QBASIC program which can design strip layout. According to the data base, in addition to strip layout design, force analysis, force capacity of the press dies, gravity force center can be found. By making the design of not standard die parts, you can also choose the standard die parts. With this computer program for die design, you can get much more sensitive, enough flexible and fast results.

6.
DÜNYA VE TÜRKİYE'DE RÜZGAR ENERJİSİNDEN YARARLANILMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
EINE UNTERSUCHUNG UBER DIE NUTZUNG DER WINDENERGIE IN DER WELT UND IN DER TURKEI
Aydoğan ÖZDAMAR
Sayfalar 133 - 145
Bu çalışmada, enerji ihtiyacının karşılanmasında gelecekte daha fazla rol alacağı anlaşılan rüzgar enerjisinin, dünya ve Türkiye'deki kullanımına ilişkin genel bir durum değerlendirmesi yapılmıştır. Bu amaçla; öncelikle dünya ve Türkiye'de rüzgar enerjisi kullanımının tarihsel gelişimi aktarılmış, ardından da rüzgar enerjisi potansiyeli, rüzgarın oluşumu ve rüzgar ölçümleri üzerinde durulmuştur. Daha sonra da; rüzgarın güvensizliği, bir evin elektrik enerjisi gereksiniminin sadece rüzgardan karşılanması ve rüzgar elektriğinin ekonomikliği konularındaki rüzgar enerjisi kullanımına yöneltilen eleştiriler irdelenerek, somut cevaplar verilmiştir.
In dieser Arbeit wurde die Nutzung der in Zukunft bei der Energieversorgung eine wichtige Rolle zuspielende Windenergie allgemein bewertet. Zu dem Zweck wurde zuerst Potential und geschichtliche Entwicklung der Windenergienutzung in der Welt und in der Türkei, Entstehung des Windes und Windmessungen betrachtet. Anschließend wurden Kritiken über die Unstetigkeit der Windenergie, der Deckung des Energiebedarfs eines Hauses vollständig von Windenergie und der Wirtschaftlichkeit des Windstroms behandelt und Antworten mit konkreten Beispielen auf diese Kritiken gegeben.

7.
KALIN KOMPOZİT KİRİŞ VE LEVHALARIN SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİYLE ANALİZİ
FINITE ELEMENT METHOD ANALYSIS OF A THICK COMPOSITE BEAMS AND PLATES
Hasan YILDIZ, Mehmet SARIKANAT
Sayfalar 147 - 153
Kalın kompozit yapıların analizi sonlu elemanlar yardımıyla yapılırken, kullanılan sonlu elemanların malzeme özelliklerinin belirlenmesinde çeşitli zorluklar vardır. Özellikle birden fazla kompozit tabaka içeren sonlu elemanların malzeme sabitlerinin belirlenmesi, oldukça karmaşık ve zordur. Bu zorluk, her elemanın malzeme sabitleri için bir ortalama değer alınarak giderilmeye çalışılır. Bu çalışmada, yükleme durumuna göre eleman malzeme özelliklerinin belirlenmesinde iki farklı ortalama değer hesaplama yöntemi geliştirilmiş ve bunların sonuçlara etkileri incelenmiştir. Sonlu elemanlar analizi bir bilgisayar programı yardımıyla farklı fiber doğrultularında takviye edilmiş bir kiriş ve bir levhada, farklı eleman sayıları alınarak şekil değiştirmeleri hesaplanmış ve analitik sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Aritmetik ve ağırlıklı ortalama yöntemleri adı verilen iki ortalama değer alma yöntemi karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu yöntemin uygulanmasında, eleman malzeme özellikleri belirlenirken, yükleme durumu göz önünde bulundurularak ortalama değer alma yöntemlerinden biri uygulanmıştır. Bu metod aracılığıyla, birden fazla kompozit tabakalı elemanlar içeren sonlu eleman analizlerinde, 8 düğümlü brik elemanların kullanılmasında karşılaşılan eleman malzeme özelliklerinin belirlenmesi zorluğu ortadan kaldırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, analitik çözümler ve ortalama değer almadan yapılan hesaplamalarla karşılaştırılmıştır. Her iki yöntemle yapılan hesaplamalarda, farklı yükleme durumları için elde edilen sonuçlar analitik çözümlerle uyum göstermiştir.
There are some difficulties during determination of the material properties of thick composites when they are analyzed by using the finite element method. The most difficult of those is to determine material constants of multi layered composite elements. One of suggested method for solving this problem is to use an average value for element material properties. The effects of two averaging methods on the results were investigated. A finite element analysis program was developed to analyze the fiber reinforced composite beams and plates for displacement comparisons of different element numbers. The results also were compared with the analytical solutions. Beside the arithmetic average method, a new method called weighted average was developed. By considering different loading conditions, one of the averaging methods was utilized. The difficulty in determining the material properties of 8 node multi layered brick element used the finite element analysis of thick composite structures was overcome by using two averaging methods. The results were compared with the ones obtained from the elements without any averaging and analytical solutions. Both methods gave matching results for certain types of loading conditions.

8.
KALIP ELEMANLARIN BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÜÇ BOYUTLU TASARIMI
COMPUTER AIDED THREE DIMENSIONAL DESIGN OF MOLD COMPONENTS
Kerim ÇETİNKAYA, Hüdayim BAŞAK
Sayfalar 155 - 160
Saç metal kalıplarının klasik yöntemlerle tasarımı uzun süreli hesaplamalar ve çizimlerden oluşmaktadır. Kalıp tasarımında pekçok elemanın seçimi ve çizimi benzer işlemlerin tekrarı olduğundan zaman alıcıdır. Bu çalışmada, AutoCAD paket programına uyarlanmış olan AutoLISP kullanılarak bir kalıp tasarım programı hazırlanmıştır. Yapılan çalışma ile saç metal kalıplarının tasarımı ve boyutlandırılması gerçekleştirilmiştir.
Sheet metal molding design with classical methods is formed in very long times calculates and drafts. At the molding design, selection and drafting of most of the components requires very long time because of similar repetative processes. In this study, a molding design program has been developed by using AutoLISP which has been adapted AutoCAD packet program. With this study, design of sheet metal molding, dimensioning, assemly drafting has been realized.

9.
PRESSURE AND VELOCITY DISTRIBUTION IN A SLIDER BEARING LUBRICATED WITH POWER-LAW FLUID
POWER-LAW AKIŞKANI İLE YAĞLANMIŞ EKSENEL KAYMALI YATAKTA BASINÇ VE HIZ DAĞILIMI
Muhammet YÜRÜSOY, Selda AKGÜN, Mehmet PAKDEMİRLİ
Sayfalar 161 - 166
Bu çalışmada non-Newtonyen bir akışkan olan Power-Law akışkanı ile yağlanmış kaymalı yatak problemi ele alınmıştır. Çalışmada önce akışkana ait hareket denklemleri çıkartılmıştır. Denklemlerin çözümü için perturbasyon tekniği kullanılmıştır. Çözümde en basit perturbasyon açılımı olan yaya açılımı kullanılmıştır. Perturbasyon açılımı ile önce hız dağılımı sonra da basınç dağılımı yaklaşık olarak bulunmuştur. Bulunan bu sonuçlar boyutsuzlaştırılarak uygun bir formda ifade edilmiştir. Non-Newtonyen karakterin artmasıyla ve yatak boyutlarının değişmesiyle hız ve basınç dağılımının nasıl bir değişim gösterdiği çizilmiştir.
In this study, a slider bearing lubricated with a non-Newtonian fluid namely a Power-Law fluid is considered. First the equations of motion are derived. Perturbation methods are employed in search of approximate solutions. The simplest perturbation expansion, namely the pedestrian expansion, is used. The velocity distribution and the pressure distribution are calculated approximately. The solutions are expressed in dimensionless form for convenience. The variation of pressure and velocity with the non-Newtonian behaviour and bearing dimensions are plotted.

10.
PULLUK SİLİNDİRİK KULAĞININ BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIMI
DESING OF CYLINDIRICAL EAR OF POLISH
Yaşar KARAGÖZ, Galip KEÇECİOĞLU
Sayfalar 167 - 175
Pulluk, bitkisel toprak tabakasını kabartarak ekime hazır hale getirmeye yarayan bir tarım aletidir. Pulluğun görevi, toprağı parçalayarak fiziksel yapısını kültür bitkilerinin yaşamaları için elverişli bir duruma getirmektir. Kulak, pulluğun aktif yüzeyinin en önemli kısmıdır. Kulağın geometrik şekli, uç demiri ile birlikte meydana getirdiği aktif yüzeyin şeklini belirler. Pulluklar Avrupa ve Amerika tipi olmak üzere iki çeşittir. Avrupa ve Amerika kökenli pullukların kulak tipleri arasında ?, ß, ? açıları yönünden önemli farklar mevcuttur. Gorjatschkin, Avrupa pulluklarındaki kulak şekillerini dört esas tip altında toplamıştır. Bunlar, l). Silindirik kulak tipi, 2). Kültürform kulak tipi, 3). Yarı bükük kulak tipi, 4). Bükük kulak tipidir. Bu çalışmada silindirik kulağın tasarımı araştırılmıştır.
Plough is an agricultural tool which is used for preparing land to male it ready for sowing. The funotion of lough is to break the compact land into small pieces and to allow a suitable condition for living of culture plants. The ear is the most important part of active plough surface. The geometrical form of ear determines the form of active surface together with the front iron tip. Ploughs are divided into two categories which are European and American types. There are important differencies betucen the European and American tyges with respect to ?, ß and ? angles. Gorjatschkin described the ear form of European ploughs under four main groups which are: 1). Cylindirical ear type, 2). Culture-form ear type, 3). Semi-curled ear type, 4). Curled ear type. In this work, the designing of cylindirical ear was studied.

11.
KUANTUM-ÇUKURLU YARIİLETKEN LAZERLERDE BAZI ÖZEL ÇÖZÜMLER VE YÜK TAŞIYICILARININ TUZAKLANMALARI
THE CONFINEMENT OF CHARGED CARRIERS ON THE QUANTUM-WELL SEMICONDUCTOR LASERS AND SOME SPECIAL SOLUTIONS
Mustafa TEMİZ
Sayfalar 177 - 184
Çoklu kuantum çukuru özellikle GaAs ve AlxGa1-xAs malzemelerinden yapılır. Kuantum çukurlarnı yapmak için aliminyum konsantrasyonu, daha ince iki AlAs tabakası arasındaki GaAs tabakası ile yapılmış kuantum çukurlarında müsaade edilmiş durumlar arasındaki geçişlerle birleşmelerin meydana geldiği kontrol bölgesine enjekte edilen taşıyıcıların tuzaklanmasına yardım etmek için, mesafeyle derece derece değişir. Aliminyum konsantrasyonundaki değişme, kuvvetlendirilen alanlara ait dalganın büyük bir kısmını kılavuzlar. Kuantum çukurlarının başlangıç ve bitiş tabakaları, hapsedici yapı içindeki elektronların (veya deliklerin) dalga fonksiyonlarını bir dereceye kadar etkiler. Hapsedici katmanlar GaAs çukurunda tuzaklanmış elektronların (veya deliklerin) dalga fonksiyonlarına karşı potansiyel duvarları meydana getirirler. Kuantum çukurunda mesafeler deBroglie dalgası boyu ile mukaeyese edilebilecek derecede, küçüktür. Kuantum boyutuna ve kuantizasyona bağlı olan durum yoğunluğu sabittir. Malzemelerin yasak-bant genişliği ve kırılma indisi değiştirilen alaşımdaki aliminyum yüzdesi olarak birbirine ters yönde değişir. Yük taşıyıcılarının hapsedilme derecesi, hapsedicilik faktörü ile belirlenir. Hapsedicilik faktörü, lazer kazancını da doğrudan etkiler.
The multiple quantum well structure is especially consructed from GaAs and AlxGa1-xAs materials. To construct the quantum wells, the aluminium concentration is graded over much longer distances to aid in the trapping of injected carriers in the control region where the recombination takes place by transitions between allowed states in the quantum wells formed by sandwitching these layers of GaAs between even thinner layers of AlAs. The change in the aluminium concentration creates a high waveguide for the fields being amplified. The beginning and terminating quantum layers affect the wave functions of the electrons (or holes) in the confining structure somewhat. The confining layers create potential barriers to the wave functions of the electrons (or holes) trapped in GaAs well. In the quantum structure the distances are so small, comparable to the deBroglie wavelength. The density of states are a constant and dependent on quantum size and quantizations. The band gap and index of refraction of material vary in the opposite directions as the percentage of aluminium in the alloys is changed. The confinement degrees of charged carriers are determined by the confinement factors. The confinement factor directly affects the laser gain, too.

12.
KONUŞMACIYI TANIMANIN ESASLARI
FUNDAMENTALS OF SPEAKER RECOGNITION
Figen ERTAŞ
Sayfalar 185 - 193
Bilişim teknolojilerinde son yıllarda meydana gelen hızlı gelişmeler, yaşamın bir çok alanlarında önemi gittikçe artan insan-makine iletişim sistemlerinin tasarım ve gerçeklenmelerini önemli ölçüde etkilemiştir. Çeşitli söz işleme uygulamaları arasında, kişileri seslerinden tanıma yöntemleri geliştirmek ayrı bir önem kazanmış ve konuşmacıyı tanıyan sistemlerin tasarımı ve gerçeklenmeleri uzun yıllar üzerinde durulan cazip bir yatırım alanı olmuştur. Bu makale, ilgili performans parametrelerini tartışıp, konuşmacı tanımayı genel olarak tanıtmaktadır.
The explosive growth of information technology in the last decade has made a considerable impact on the design and construction of systems for human-machine communication, which is becoming increasingly important in many aspects of life. Amongst other speech processing tasks, a great deal of attention has been devoted to developing procedures that identify people from their voices, and the design and construction of speaker recognition systems has been a fascinating enterprise pursued over many decades. This paper introduces speaker recognition in general and discusses its relevant parameters in relation to system performance.

13.
ÇOKLU KAFES KODLAMALI MODÜLASYONUN TOPLANABİLİR BEYAZ GAUSS GÜRÜLTÜLÜ KANAL VE YAVAŞ SÖNÜMLÜ RİCİAN KANAL İÇİN PERFORMANS ANALİZİ
PERFORMANCE ANALYSIS OF MULTIPLE TRELLIS CODED MODULATION FOR AWGN CHANNEL AND SLOWLY FADING CHANNEL
Eyüp TUNA, Necmi TAŞPINAR
Sayfalar 195 - 202
Bu çalışmada, sistem performansını arttırmanın bir yolu olarak literatürde bulunan çoklu kafes kodlamalı modülasyon (MTCM) tanıtılmıştır. MTCM sistemi, sistemin band genişliğini ve karmaşıklığını arttırmaksızın, karşılığı olan TCM sisteminden daha iyi performans sağlar. Bu, 1/2 oranlı TCM ve 2/4 oranlı MTCM şemaları örnek verilerek gösterilmiştir. AWGN ve yavaş sönümlü Rician haberleşme kanalları üzerinden iletildikleri kabul edilerek bit hata olasılıklarının üst sınırlarını veren eşitlikler değerlendirilmiştir. Bu eşitlikler kullanılarak bit hata olasılıklarının üst sınırları Eb/N0’ın fonksiyonu olarak çizilip karşılaştırma yapılmıştır. Karşılaştırma her iki durumda da 2/4 oranlı MTCM şemasının bit hata olasılığı üst sınırının 1/2 oranlı TCM şemasınınkinden daha düşük olduğunu göstermektedir.
In this work, we study briefly on the multiple trellis coded modulation (MTCM) which is found in literature as a way of increasing the performance of the system. An MTCM system provides better performance than a TCM counterpart without increasing the bandwidth and complexity of the system. This is illustrated by giving the rate 1/2 trellis coded modulation (TCM) and the rate 2/4 MTCM schemes as examples. Equations of upper bounds on their bit error probabilities are evaluated by assuming that they are transmitted over an AWGN and a slowly fading Rician communication channels. A comparison is made by plotting upper bounds of bit error probabilities as functions of Eb/N0. by using these equations. The comparison yields that the upper bound on the bit error probability of the rate 2/4 MTCM scheme is lower than that of the rate 1/2 TCM scheme for both cases.

LookUs & Online Makale