E-ISSN: 2587-0351 | ISSN: 1300-2694
Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi - Pamukkale Univ Muh Bilim Derg: 18 (3)
Cilt: 18  Sayı: 3 - 2012
1.
Kapak-İçindekiler
Cover-Contents
Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi
Sayfalar I - III

ARAŞTIRMA MAKALESI
2.
Betonarme Perde Duvarların Sonlu Eleman Analizinde Aderans Kaymasının Uygulanması
Application of Bond-Slip in the Finite Element Analyses of Reinforced Concrete Shear Walls
İlker Kazaz
doi: 10.5505/pajes.2012.66375  Sayfalar 155 - 163
Donatı ve onu çevreleyen beton arasında gerçekleşen yük geçişleri betonarme elemanların davranışını önemli ölçüde etkiler. Bu gerilme geçişleri beton ve çelik arasındaki kenetlenmeye (aderansa) bağlıdır. Düzgün artan yükler altında aderansın kimyasal yapışma sonucu oluşan kısmı kolayca devre dışı kalır ve yük aktarımı nervür dişleri etrafında oluşan karmaşık bir gerilme durumunun bileşkesi olarak ortaya çıkan kayma gerilmeleri tarafından sağlanır. Nervür etrafında oluşan bu gerilme yoğunlaşması nervür dişleri etrafındaki betonda içsel çatlamaların meydana gelmesine neden olur. Bu çalışma, donatıyı saran betonda içsel çatlamalar sonucu beton-çelik ara yüzeyinde oluşan aderans kaymasının sonlu elemanlarla modellenmesini içermektedir. Donatı çeliği gerilmesi-bağ kayması arasındaki ilişki için Mirza ve Houde (1979) tarafından önerilen bir bağıntı sonlu eleman uygulamalarında kullanılmıştır ve sonuçlar özetlenmiştir.
Transfer of tensile forces from reinforcing steel into the surrounding concrete affects the behavior of reinforced concrete members. This transfer relies on the bond action between the steel and the concrete. Under monotonic loading the part of bond strength due to chemical adhesion is easily exhausted and bearing against the lugs is the primary load-transfer mechanism at loads near the ultimate. These stresses cause internal cracking of concrete at the steel-concrete interface. This paper deals with the finite element modeling of the bond-slip and its application due to internal cracking of the first layer of concrete surrounding the bar and the bending and/ or cracking of the small concrete teeth near the bar lugs. A previously proposed constitutive steel stress-bond slip relation by Mirza and Houde (1979) was used in finite element analysis of reinforced concrete shear wall specimens and the results were presented.

3.
Çimento Stabilizasyonlu Zeminin Esnek Üstyapı Maliyetine Etkisi
The Effect of Cement Stabilized Subgrade on Cost of the Flexible Pavement
Baha Vural Kök, Mehmet Yılmaz, Alaaddin Geçkil
doi: 10.5505/pajes.2012.39974  Sayfalar 165 - 172
Yol otoriteleri, dayanıklı minimum bakım gerektiren, trafik güvenliği yüksek, uzun ömürlü ve ekonomik yolları hedeflemektedirler. Taşıma gücü zayıf zeminlerde ekonomik bir üstyapı inşası güç olmaktadır. Bu çalışmada düşük taşıma güçlü zeminlerde yapılacak olan çimento stabilizasyonunun taşıma gücüne ve üstyapı maliyetine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla %4-%16 aralığında çimento ile stabilize edilen düşük taşıma güçlü bir zeminin Kaliforniya Taşıma Oranları (CBR) tespit edilmiştir. CBR’da meydana gelen artışın üstyapı maliyetine etkisi MATLAB programı vasıtasıyla binlerce alternatif dikkate alınarak tespit edilmiştir. Sonuçta zemin CBR değerinin artması ile azalan üstyapı maliyeti ile zeminin CBR değerini artırmak için yapılan ilave masraf arasındaki optimum çimento oranı belirlenmiştir.
The road authorities aim roads that are resistant, with less maintenance, with high traffic security, with long life and economic. It is difficult to have an economic pavement construction on the subgrade with weak bearing capacity. In this study the effect of the cement stabilization on the weak subgrade and pavement costs has been studied. For this purpose the California Bearing Ratio (CBR) of a weak subgrade that has been stabilized with 4% - 16% cement have been determined. The effect of the increase in the CBR on the pavement costs has been determined thanks to MATLAB program by considering thousands of alternatives. Consequently, the optimum cement content between the decrease on the pavement costs with increase on subgrade’ CBR value and the additional costs spent to increase the CBR value has been determined.

4.
EPS Ara Dolgu Kullanımının Ankastre İstinat Duvarlarının Statik Davranışı Üzerindeki Etkileri
Influence of EPS Geofoam Buffers on the Static Behavior of Cantilever Earth-Retaining Walls
Özgür L. Ertuğrul, M. Yener Özkan
doi: 10.5505/pajes.2012.09709  Sayfalar 173 - 181
Bu çalışmada, genleştirilmiş polistren (EPS) ara dolgu kullanımının, farklı duvar esnekliklerine sahip olan ankastre istinat duvarlarında oluşan yanal basınç ve duvar sehimleri üzerindeki etkileri araştırılmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, 0.7 m yüksekliğinde ve çeşitli kalınlıklarda istinat duvarı modelleri hazırlanarak laboratuvar ortamında deneyler yapılmıştır. Birinci grup testlerde, duvar ile kohezyonsuz dolgu arasında herhangi bir ara dolgu yer almaması durumu incelenmiş, ikinci ve üçüncü test gruplarında ise duvar ile dolgu arasında iki farklı kalınlıkta EPS’den imal edilen ara dolgu bulunması durumu incelenmiştir. Dört farklı kalınlıkta duvar için deneyler tekrarlanarak elde edilen bulgular karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Duvar esnekliği arttıkça ara dolgunun sağladığı yük azaltıcı etki azalmaktadır. Buna rağmen, esnek duvarlarda deforme olabilen ara dolgu kullanımı, yanal zemin itkisi ve duvar sehimlerinde önemli oranlarda düşüş sağlayarak daha ekonomik duvar tasarımlarına imkân verebilir. Model deneyler neticesinde elde edilen yanal zemin basıncı katsayıları, Coulomb yöntemi ile elde edilen aktif yanal basınç katsayılarıyla karşılaştırılmaktadır. Duvar esnekliği ve ara dolgu özelliklerinin çeşitli kombinasyonları için, statik yanal basınç katsayılarının tahmini amacıyla bir grafik sunulmaktadır.
In this study, the effect of expanded polystyrene (EPS) buffers on lateral stresses and deflections of model retaining walls with various flexibility values were investigated. For this purpose, 0.7 m high model walls were instrumented and 1-g model tests were performed in laboratory environment. In the first group of tests, the wall models retain only granular cohesionless backfill whereas in the second and third group of tests, EPS deformable buffers of two different thicknesses were installed between the wall and granular backfill. Tests were repeated for four different wall thicknesses and results were discussed comparatively. As wall flexibility increases, there is a decrease in the load reduction pattern of the buffer. On the other hand, utilization of geofoam buffers with flexible cantilever walls still provides substantial decrease in wall thrust and deflections thus leading to more economical retaining structure design. The lateral earth pressure coefficients determined through model tests were compared to those calculated from Coulomb’s theory for active lateral earth stresses. A graph is provided for the estimation of lateral earth pressure coefficients for various combinations of wall flexibilities and buffer characteristics.

5.
Çok Sayıda Elastik Mesnetli Rijit Çubuk Taşıyan Eksenel Yüklü Çok Kademeli Timoshenko Kirişinin Serbest Titreşim Analizi
Free Vibration Analysis of the Axial-Loaded Timoshenko Multiple-Step Beam Carrying Multiple Elastic-Supported Rigid Bars
Yusuf Yeşilce
doi: 10.5505/pajes.2012.04696  Sayfalar 183 - 197
Bu çalışmada, çok sayıda elastik mesnetli rijit çubuk taşıyan, eksenel yüke maruz, çok kademeli Timoshenko kirişinin doğal frekansları hesaplanmıştır. İlk olarak, elastik mesnetli rijit çubukların, kiriş en kesitinin değiştiği noktaların, sol uç mesnetin ve sağ uç mesnetin kat sayılar matrisi elde edilmiştir. Sonra, nümerik toplama tekniği kullanılarak titreşen sistemin bileşik katsayılar matrisi kurulmuştur. Son olarak, bileşik katsayılar matrisinin determinantı sıfıra eşitlenerek sistemin doğal frekansları hesaplanmıştır. Farklı eksenel kuvvet değerleri için secant metodu kullanılarak hesaplanan kiriş doğal frekans değerleri tablolar halinde sunulmuştur.
In this paper, the natural frequencies of the axial-loaded Timoshenko multiple-step beam carrying multiple elastic-supported rigid bars are calculated. At first, the coefficient matrices for the elastic-supported rigid bars, the step change in cross-section, left-end support and right-end support of the multiple-step beam are derived. Next, the numerical assembly technique is used to establish the overall coefficient matrix for the whole vibrating system. Finally, equating the overall coefficient matrix to zero one determines the natural frequencies of the system. The natural frequencies of the beams by using secant method for the different values of axial force are presented in tables.

6.
Göller Yöresinde İşletilen Kireçtaşı Agregalarının Yol İnşaatı Malzemesi Olarak Kullanılabilirliğinin Araştırılması
Usability of Limestone Aggregate Extracted in Göller Region as Highway Materials
Altan Yılmaz, Mehmet Saltan, Alev Akıllı
doi: 10.5505/pajes.2012.41636  Sayfalar 199 - 207
Bu çalışmada, Göller yöresinden temin edilen bazı agregaların yol inşaatı malzemesi olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır. Üç ayrı ocaktan, Isparta’nın kuzeyindeki Gümüşgün yakınlarındaki, Burdur’un güneyindeki Çine köyü yakınlarındaki ve Antalya’nın kuzeyindeki Dağbeli civarındaki agrega ocaklarından uygun agrega örnekleri toplanmıştır. Laboratuvarda agrega numuneleri üzerinde elek analizi (granülometrik analiz), gevşek birim ağırlık, özgül ağırlık ve su emme oranı, donma çözülme direnci, aşınma direnci, parçalanma direnci ve kimyasal kompozisyon deneyleri uygulanmıştır. Oluşturulan kapalı gradasyonlu karışımlar üzerinde ise Proktor ve CBR deneyleri uygulanmıştır. Sonuç olarak üç farklı bölgeden temin edilen agregaların yol inşaatında temel ve alttemel malzemesi olarak kullanımı açısından standartların belirttiği fiziksel ve mekanik özelliklere sahip olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, Dağbeli agregasının sert, karasal iklimler yerine donma olayının sık görülmediği ılıman iklim bölgelerinde kullanılmasının daha uygun olacağı, Gümüşgün agregasının ise aşınma direncinin ve mukavemetinin diğer agregalara kıyasla daha üstün olması nedeniyle asfalt kaplamalarda dahi kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
In this research some aggregate samples obtaining from Göller region was examined to investigate the usability of limestone as highway materials. For this reason, three quarries including Gümüşgün quarry at the north part of Isparta, Çine at the south part of Burdur and Dağbeli at the north part of Antalya city are visited and the relevant samples are collected. Sieve test, lose density test, specific gravity and water absorption test, freezethaw test, micro-Deval test and aggregate impact value test conducted on the collected samples in the laboratory. Further, Proktor compaction and CBR test applied on the mixtures accrued with dense graded aggregates. As a result of study, it is concluded aggregate samples collected from there different quarries having reliable physical and mechanical properties to be used as highway base and sub-base material. However, aggregate extracted from Dağbeli quarry would be better to use in the mild climate regions instead of cold and severe weather regions. On the other hand, Gümüşgün aggregate that is abrasion resistant and strength properties indicates higher values than others so it may also be used as a hot mix asphalt aggregate.

7.
Sürekli Tablalı Kirişsiz Döşemeli Betonarme Binalarda Perde Oranının Göreli Kat Ötelemelerine Etkisi
Effect of Shear Wall Ratio to Interstorey Drift in Reinforced Concrete (R/C) Buildings With Flat Slab With Continuous Drop Panel
Sibel Sağlıyan, Erkut Sayın, Burak Yön
doi: 10.5505/pajes.2012.96636  Sayfalar 209 - 220
Bu çalışmada, zemin sınıfına bağlı olarak perde oranlarındaki değişimin sürekli tablalı kirişsiz döşemeli çok katlı betonarme yapılarda oluşturduğu göreli kat ötelemelerine etkisi incelenmiştir. Bu amaçla, çerçeveli ve üç adet farklı perde oranlarına sahip 7 ve 9 katlı düzenli betonarme yapı tasarlanmıştır. Tasarlanan yapıların analizleri deprem yönetmeliğimizdeki tepki spektrumu yöntemine göre dört farklı zemin sınıfına göre yapılmıştır. Analizler sonucunda göreli kat ötelemeleri belirlenmiş ve deprem yönetmeliğindeki sınır değerler ile karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre göreli ötelenme değerlerinin 7 katlı modeller için % 1, 9 katlı modeller için % 1,5 perde oranında sınır değerlerin altında kaldığı görülmüştür. Çözümlerde SAP2000 yapı analiz programı kullanılmıştır.
In this study, effect of changing of the shear wall ratio to interstorey drift in multistory reinforced concrete buildings with flat slab with continuous drop panel depending on the local site classes is investigated. For that purpose, an R/C frame structure and three shear wall frame structures with different shear wall ratio which have 7 and 9 stories are designed. These structures are analyzed according to response spectrum analysis in Turkish earthquake code for four local site classes. According to the analysis results, interstorey drifts are determined and are compared with boundary values in the earthquake code. According to obtained results, it is seen that, values of interstory drifts lie below limit values for 7 storey models which have 1 % shear wall and 9 storey models which have 1.5 % shear wall. In analysis SAP 2000 structural analysis program is used.

8.
Türkiye’de 1977-2006 Yılları Arasında Meydana Gelen Aylık Trafik Kazalarının Zamansal Analizi
Temporal Analysis of Monthly Road Traffic Accidents Occurred in Turkey Between 1977-2006
Ahmet Atalay, Ahmet Tortum, Mahir Gökdağ
doi: 10.5505/pajes.2012.09719  Sayfalar 221 - 229
Bu çalışmada 1977-2006 yılları arasında meydana gelen aylık trafik kaza verileri(şehir içi ve şehir dışı toplamı) kullanılarak zaman serisi analiz yöntemi ile modelleme yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda çalışma döneminde kullanılan verilere göre en uygun modelin ARIMA(4,1,4) olduğu belirlenmiştir. Çalışmada en uygun model kullanılarak 2006: 01-2007: 12 dönemi için aylık kaza tahmini yapılmıştır. Tahmin edilen ve gerçek kaza değerleri kullanılarak regresyon eğrisi çizilmiş ve korelasyon katsayısı (r=0,9163) belirlenmiştir. Tahmin değerleri ile gerçek değerler arasında güçlü pozitif ilişki olduğu belirlenmiştir. Ayrıca ARIMA(4,1,4) modelinin başarı ölçütü ortalama karesel hataların karekökü (OKHK) değeri hesaplanarak belirlenmiştir. Çalışma dönemi boyunca en fazla trafik kazası Aralık, Ekim ve Kasım aylarında, en az trafik kazası Şubat, Mart ve Nisan aylarında meydana geldiği belirlenmiştir.
In this study, modeling with time series analysis was done method by using date of monthly road traffic accidents (RTAs) occurred between1977-2006. According to results of analysis and date in period of this study, it was determined that ARIMA(4,1,4) was the best model. In the study monthly accident number are forecasted by appropriate model for 2006: 1-2007: 12 periods. Regression curve is drawn by using the estimated and actual number of RTAs and the correlation coefficient (r = 0.9163) were determined. A strong positive relationship was determined between estimated values and actual values. In addition, the success measure of ARIMA(4,1,4) model was identified by calculating value of root mean square errors (RMSE). It was determined that occur up to a traffic accident in December, October and November, at least a traffic accident in February, March and April

LookUs & Online Makale