Bu çalýþmada, non-Newtonyen akýþkanlarýn üç boyutlu, laminer sýnýr tabakasý denklemleri incelenmiþtir. Bu modelde, kayma gerilmesi hýz gradyanýnýn keyfi bir fonksiyonudur. Sýnýr deðer probleminde hareketli yüzey ile beraber emme veya püskürtmeli yüzey üzerindeki akýþ ele alýnmýþtýr. Benzerlik analizi kullanýlarak, keyfi kayma gerilmesi durumunda denklemlerin ölçekleme dönüþümünü kabul ettiði gösterilmiþtir. Kayma gerilmesinin özel formlarýnda daha zengin bir yapýnýn mevcut olduðu yapýlar türetilmiþtir. Üç baðýmsýz kýsmý diferansiyel denklem sistemi iki baðýmsýz denklem sistemine indirgenmiþtir. Elde edilen denklemler öteleme dönüþümü kullanýlarak, sýnýr deðer problemi adi diferansiyel denklem formuna baþarýyla indirgenmiþtir.

Transistör kullanýlarak yapýlan devre tasarýmýnda transistörün elektriksel parametreleri dikkate alýnmak durumundadýr. Bu parametrelerden VCBO (Kollektör-Baz ters dayanma gerilimi) ise tasarýmcýya engel oluþturan en önemli faktördür. Dayanma gerilimi 50 V olan transistör kullanýlarak 80 V genliðinde, darbe þeklinde çýkýþ iþareti almak normal koþullarda mümkün deðildir. Bunun sebebi, çýkýþ iþaret genliðinin besleme gerilimini aþamamasýdýr. Bu çalýþmada ortaya atýlan ve hem deneysel hem de simülasyon yoluyla gerçekleþtirilen yöntemle, besleme gerilimi transistörlerin dayanma geriliminin üstüne çýkarýlarak istenilen genlikte çýkýþ iþareti alýnabilmektedir.

Bu çalýþma, bir biyodisk ünitesi kullanarak sýcaklýk deðiþimlerinin biyolojik atýksu arýtýmý üzerine etkisinin belirlenmesi için gerçekleþtirilmiþtir. Çalýþmanýn büyük çoðunluðunda biyodisk ünitesi için optimum iþletim þartlarý belirlenmeye çalýþýlmýþ ve bu esnada ünite performansýnýn sýcaklýk deðiþimleri tarafýndan nasýl etkileneceði araþtýrýlmýþtýr. Çalýþmada atýksu kaynaðý olarak laboratuar þartlarýnda hazýrlanmýþ sentetik atýksu kullanýlmýþtýr. Deneysel çalýþmalar üç deðiþik sýcaklýkta, 10 °C, 20 °C ve 30 °C’ta sürdürülmüþtür. Sýcaklýðýn 10 °C ile 20 °C arasýnda deðiþmesi halinde organik madde gideriminde önemli miktarlarda artýþlar olmasýna raðmen sýcaklýðýn 20 °C ile 30 °C arasýnda deðiþmesi halinde çok fazla olmamýþtýr. Bu deðiþimler ünite içerisindeki toplam okside olmuþ nitrojen oluþumunun ölçülmesi ile belirlenmiþtir.

Geçmiþten günümüze soðutma sistemlerinde kullanýlmakta olan soðutucu kloroflorokarbonun ozon tabakasýna vermiþ olduðu büyük zararlardan dolayý, yeni alternatif soðutkanlarýn geliþtirilmesi ve üretimine biran önce geçilmesi gerekmektedir. Bu çalýþmada, halen kullanýlmakta olan kloroflorokarbonlara alternatif olarak geliþtirilmiþ hidroflorokarbon R-134A gazýnýn özellikleri ve soðutma sistemlerine uygunluðu üzerinde durulmuþtur. Verilen bilgilerden de anlaþýlacaðý gibi alternatif R-134A soðutkanýnýn soðutma sistemlerinde kullanýlmasý uygundur.

Ýzotrop ve ortotropik kompozit malzemeden yapýlmýþ transmisyon zincirleri yan plakasýnda meydana gelen gerilme yýðýlmasý katsayýlarý sonlu elemanlar metodu ile hesaplanmýþtýr. Ýzotrop ve farklý özelliklere sahip ortotropik kompozit (cam-epoksi, boron-epoksi ve grafit-epoksi) zincir yan plakasýnda gerilme yýðýlmasý katsayýlarý, ayný adýmlý üç deðiþik geometri için elde edilmiþtir. Ayrýca her üç tip zincir yan plakalarý kompozitin takviye açýsýný 0 o ve 90 o alarak, gerilme yýðýlmasý katsayýlarýndaki deðiþim incelenmiþtir. Sonlu elemanlar metoduyla (SEM) elde edilen gerilmeler strain-gauge ölçümleriyle kontrol edilmiþtir

Bu çalýþmada, kesiti iç içe (confocal) elipslerden müteþekkil bir toroidal halka sektörünün pür burulma problemi ele alýnarak iç gerilme daðýlýmý elde edilmektedir. Analiz için Göhner metodu kullanýlmaktadýr. Elde edilen sonuçlar, pür eðilmeye maruz hal için elde olunan sonuçlarla süperpoze edilmek suretiyle eðilme ve burulma þeklinde bileþik yüklemeye maruz bir dirsek elemandaki gerilme daðýlýmý elde edilmeye çalýþýlýnmaktadýr.

Hareket eden makina parçalarýnýn pek çoðu, aþýnmasýnýn azaltýlmasý ve yorulma mukavemetinin arttýrýlmasý için yüzey sertleþtirme iþlemlerine tabi tutulmaktadýr. Makina parçasýnýn optimum özelliklerde olabilmesi için belirli bir sertlik derinliðine sahip olmasý gerekir. Gerekli sertlik derinliðinin elde edilmesi, karbürizasyon ortamýnda belirli bir sýcaklýkta belirli bir süre bekletilmekle olur. Sýcaklýk ve süre artarken sertlik derinliði de artmaktadýr. Pratikte karbürizasyon 930 °C civarýnda yapýlmaktadýr. Bu sýcaklýkta makina parçalarý istenilen sertlik derinliðine göre belirli bir süre bekletilir. Halbuki sýcaklýðýn arttýrýlmasý, süreyi önemli miktarda azaltmaktadýr. Fakat ýsýl iþlemciler parçanýn çarpýlmasý, mekanik özelliklerinin zayýflamasý vs. gibi nedenlerden dolayý daha yüksek sýcaklýklara çýkmamaktadýrlar. Bu çalýþmada, DIN C20 karbürizasyon çeliði kullanýlarak, tuz banyolarýnda karbürizasyon süresinin kýsaltýlmasý için sýcaklýðýn artýrýlmasý ve bunun neticesi mekanik özelliklerdeki deðiþmeler araþtýrýlmýþtýr. Deneyler neticesi mekanik özelliklerin olumsuz yönde etkilenmedikleri görülmüþtür.

Bu çalýþmada, endüstride yaygýn olarak kullanýlmakta olan SAE 1020 kalitesindeki düþük karbonlu çelik, MAG kaynak yöntemiyle birleþtirilmiþ ve kaynak bölgesi incelenmiþtir. Çalýþmanýn amacý, esas metal ile kaynak metali arasýndaki uyumsuzluðun mismatch incelenmesidir. Birleþtirmeden sonra numunelerin, kaynak bölgelerinin, ýsý tesiri altýnda kalan bölgenin (ITAB) ve esas metalin mekanik incelemeleri yapýlmýþ, özellikle çatlak ucu açýlma ilerlemesi (CTOD) tesbit edilmiþtir.

Alüminyum birim aðýrlýk baþýna yüksek mukavemet özelliði, güvenirliði, uzun ömürlü oluþu, tasarým esnekliði, ýsýl performansý, yüksek geri kazaným oraný gibi özellikleri nedeniyle kullaným alanlarý her geçen gün artmaktadýr. Alüminyum ve alaþýmlarýnýn kaynak edilebilme özelliklerinin ve kaynaklý parçalarýn mekanik özelliklerindeki iyileþme kullaným alanýný daha da geniþletecektir. Bu çalýþmada, seçilen Etial 7 alüminyum malzemesine % 1 bakýr ve % 2, 3, 4, 5 silisyum ilavesi yapýlarak elde edilen parçalar Metal Ýnert Gaz (MÝG) kaynaðý ile kaynatýldý. Kaynaklý parçalardan standartlara uygun numuneler hazýrlandý. Bu numuneler üzerinde yapýlan sertlik, çekme ve çentik darbe deneyleri ile kaynak dikiþinin mekanik özellikleri incelendi.

Bu çalýþmada, Konya’da trafik gürültüsü konusunda yapýlmýþ olan bir araþtýrmanýn sonuçlarý verilmiþtir. Çalýþmanýn amacý trafik gürültü seviyesinin belirlenmesi ve gürültünün azaltýlabilmesi için alýnabilecek muhtemel önlemlerin incelenmesidir. Çalýþmada 10 caddede 09 00 - 17 00 saatleri arasýnda, genellikle, düzgün olmayan trafik akýþý koþullarýnda gürültü seviyesi ölçümleri yapýlmýþ ve sonuçlarý deðerlendirilmiþtir. Bu araþtýrmanýn sonucu olarak araþtýrma kapsamý içindeki bütün gürültü seviyelerinin yönetmelikte öngörülen seviyelerin üzerinde olduðu gözlenmiþtir. Sözkonusu bölgelerde gürültü seviyesinin azaltýlmasý için bazý tedbirler önerilmiþtir.

Orta Anadolu’da çeltik tarýmý yapýlan topraklarýn verimlilik durumunu deðerlendirmek amacýyla 40 adet toprak örneði alýnarak topraklarýn bazý fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiþtir. Genel olarak, kil ve siltli kil tekstüre sahip, orta alkali reaksiyonlu ve orta kireçli olan topraklarýn % 60’ý azot, % 25’i fosfor, % 30’u çinko, % 95’i mangan bakýmýndan yetersiz, % 60’ýnýn ise bor bakýmýndan zengin olduðu belirlenmiþtir. Araþtýrma topraklarýnda tuzluluk açýsýndan büyük bir sorun olmadýðý, topraklarýn % 90’ýnda KDK nýn >25 me/100 g toprak olduðu ve topraklarýn % 45’inde organik maddenin yetersiz olduðu belirlenmiþtir.